Şırnak Barosu, polisin aracıyla kasıtlı olarak çarptığı tez edilen avukat Serkan Karakaş’ın durumuna ait Şırnak Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Türkiye Barolar Birliği (TTB) İdare Şurası üyesi Ali Bayram, Şırnak Baro Lideri Rojhat Dilsiz, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak temsilcisi Samet Ataman’ın yanı sıra çok sayıda avukat katıldı.
Açıklamada konuşan Şırnak Barosu Lideri Rojhat Dilsiz, avukat Karakaş’ı yaralayan kişinin Şırnak Emniyet Müdürlüğü Takviye Hizmetleri’nde çalışan bir komiser olduğunu ve meslektaşlarını kasıtlı olarak yaraladığını söyledi. Avukat Karakaş’ın kendi aracının arızası ile meşgul olduğu sırada polis memurunun onun yanından geçtiğini, daha sonra geri geri süratli bir biçimde gelerek Karakaş’a vurduğunu kaydeden Dilsiz, “Soruşturmanın objektif, hukuka uygun, faal ve denetlenebilir bir şeffaflıkla ilerleyebilmesi ve kanıtların bizatihi soruşturma makamınca toplanabilmesi için avukat arkadaşlarımızın ortaya koydukları efora maalesef nöbetçi soruşturma savcısı ortak olmamış ve gün uzunluğu ‘istirahatinden’ ödün vermemiştir. Polis memurunun icra ettiği fiil taammüden insan öldürmeye yönelik şuurlu bir aksiyon olmasına rağmen soruşturma savcısının faili gözaltına alma tarafında iradesini ortaya koyması, polis memurunun sözünün alınmasının akabinde gerçekleşebilmiştir. Olay mahallini gören mobese kamera kayıtlarının tarafımıza verilmesi, kuşkulu polis memurundan kan ve idrar örneklerinin alınması için maalesef avukat arkadaşlarımız tekraren Şırnak Vilayet Emniyet Müdürlüğü’nün kapısını aşındırmak zorunda kalmışlardır” dedi.
‘VATANDAŞIN CAN GÜVENLİĞİNDEN BAHSEDEBİLMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Polis memurunun “taksirle insan yaralama” cürmünün şüphelisi olarak beyanı alındıktan ve olayı kasıtlı bir biçimde gerçekleştirdiğini ikrar ve kabul ettiğine dair itirafından sonra gözaltına alınmasının avukatlara olan ‘ön yargının’ ne derece büyük olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Dilsiz, Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına nazaran şöyle devam etti:
“Bu kadar vahim ve insanın hayatına kast eden bir olayın yargının kurucu ögesi olan savunma makamını temsil eden bir meslektaşımıza yönelmiş olması hiç birimizin can güvenliğinin olmadığına delalet etmektedir. Avukatın can güvenliğinin olmadığı yerde vatandaşın, yurttaşın can güvenliğinden bahsedebilmek mümkün değildir. Çünkü avukat hak arama hürriyeti ve şuurunun yegane öznesi, yurttaşın kamusal alandaki sesi ve yurttaşın vekaleten sözcüsüdür.”
‘GÖREVDEN ALMA’ DAVETİ
Polisin vazifeden alınması için İçişleri Bakanlığı’na seslenen Dilsiz, “Bir kere daha tabir etmek istiyoruz ki; bir avukata, üstelik vazifesi avukata yönelik her türlü hak ihlallerine karşı, avukatlık mesleğini ve avukatları savunmak olan, mesleksel saygınlığın korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapan Avukat Hakları Merkezimizin liderine yönelik bu tavrı kabul etmemiz mümkün değildir. Şırnak Barosu olarak, soruşturma sürecinin sağlıklı bir biçimde ilerlemesi ve failin gerekli cezayı alabilmesi için olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz” sözlerini kullandı.
Karakaş, tıpkı vakitte Şırnak’ın Cizre ilçesinde 24 Ocak’ta dershaneye gittiği sırada Cizre Kaymakamı ve Cizre Belediyesi kayyımının müdafaa polislerine ilişkin Ford Ranger tipi zırhlı aracın çarpması sonucu ölen Abudulgaffar Dayan’ın avukatlığını yürütüyor. (HABER MERKEZİ)
