Sağlık-Sen Genel Lideri Semih Durmuş, şubat ayında sıhhat çalışanlarına yönelik 31 saldırganın neden olduğu 21 şiddet olayının meydana geldiğini, 43 sıhhat çalışanının mağdur olduğunu, saldırganlardan 14’ünün tutuklandığını söyledi. ‘Şubat Ayı Sıhhatte Şiddet Raporu’nu açıklayan Durmuş, sıhhatte şiddetin tek başına önleyici güvenlik önlemleriyle üstesinden gelinemediğini söyledi.
‘ŞİDDET UYGULAYANLAR BİRDEN FAZLA VAKİT ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK DOLAŞIYOR’
Hastanelerin ve sıhhat merkezlerinin kamu hizmeti verilen kurumlar ortasında en rahat girilen yerlerin başında olduğunu tabir eden Durmuş, “Silahtan baltaya, bıçaktan sopaya isteyen istediğini rahatlıkla sokabiliyor. Raporlarımızda da sıklıkla vurguladığımız üzere vakit içinde sorun o denli bir hal aldı ki sıhhat sistemini tehdit eder bir noktaya gelmiştir. Zira her şiddet cinsinde olduğu üzere sıhhatte şiddetin de tesiri muhatapla yani mağdurla hudutlu kalmıyor. Bu olaylara şahit olan, duyan, empati kuran on binlerce sıhhat çalışanı, korkuyor, mesleğinden soğuyor, içe kapanıyor. Tüm bunlar yaşanırken en trajik olan ise şiddet uygulayanlar birden fazla vakit elini kolunu sallayarak dolaşmalarıdır. Saldırganlar hakkında birçok vakit hiçbir süreç bile yapılmıyor. Kimileri da gözaltına alınıp tabir sonrası özgür bırakılıyor. Sık sık yaşandığı üzere bu tıp durumlarda toplumsal medya baskısı devreye giriyor ve saldırganlar hakkında zoraki isimli süreç yapılmış oluyor” diye konuştu.
‘SAĞLIK EMEKÇİLERİNİNİN İŞ YÜKÜ AZALTILMALI’
Durmuş, Sıhhat Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın sıhhatte şiddet konusunda değerli bir çalışma yaptığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanımız 14 Mart Tıp Bayramı’nda kamuoyuyla paylaştı. Buna nazaran bir sıhhat çalışanına şiddet uygulayan saldırgan artık elini kolunu sallayarak dolaşamayacak. Zira sıhhatte şiddet Ceza Mahkemesi Hukuku (CMK) kapsamına alınarak katalog kabahat sayılacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden çıkacak maddeyle hem saldırganlar hak ettikleri cezalara çarptırılacaklar hem de misal olayların yaşanmaması ismine caydırıcılık sağlanmış olacak. Meseleye yıllardır dikkat çeken, raporlar hazırlayan, cürüm duyurularında bulunan, mağdurlarla dayanışma içinde olan Sağlık-Sen olarak, bu türlü bir adımın atılacak olmasından son derece şad olduğumuzun bilinmesini isterim. Elbette bu adımla sıhhatte şiddet meselesinin kökten çözülmesi mümkün olmayacak. En son tahlil için birbirini tamamlayıcı daha pek çok adımın atılması gerekiyor. Bunların başında da sıhhat işçilerinin iş yükünün azaltılması gelmektedir” dedi.
‘SAĞLIK ÇALIŞANLARININ DAYANACAK GÜCÜ KALMAYACAK’
Bugün 1 sıhhat çalışanının, 4 sıhhat çalışanının işini yaptığını belirten Durmuş, “Yolu hastanelere düşen herkes, ağır iş yüküne ve yoğunluğa şahsen şahit oluyor. İş yükünün azaltılması, çalışanların başka pek çok sıkıntısının tahliline müspet tesir edeceği üzere şiddet meselesinin tahliline de katkı sağlayacaktır. Şubat ayında, bakınız tam da bu anlattıklarımı özetleyen bir olay yaşandı. Bingöl’de göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Ali Durmaz, 65 yaş üzerindeki bir hastayı muayene ettiği sırada baba ve oğul oldukları belirtilen 2 kişi tarafından ‘muayene 5 dakika gecikti’ teziyle darp edildi. Akına uğrayan Dr. Ali Durmaz, ‘Artık dayanacak gücüm kalmadı’ diyerek mesleğinden istifa etti. Misal istifaların ve acıların yaşanmaması ismine, şiddet meselesine bütüncül yaklaşılmalıdır. Aksi halde sıhhat çalışanlarının daha fazla dayanacak gücü kalmayacaktır” tabirlerini kullandı.
‘FAİLLERİ UZAKTA ARAMAMAK GEREKİYOR’
Durmuş, şubat ayında toplamda 31 saldırganın neden olduğu 21 şiddet olayı yaşandığını kaydetti. Durmuş, “Bu olaylarda 43 sıhhat çalışanı mağdur oldu. Ay boyunca yaşanan 21 şiddet olayının 8’ine şahsen hastalar imza attı. Hasta yakınları ise 13 olaya neden oldu. Bu durum aşağı üst her ay şahit olduğumuz bir durum, şiddeti şifa bekleyen hastalarla, hasta yakınları gerçekleştiriyor. Yani fail ya da failleri uzakta aramamak gerekiyor. Yaşanan 21 şiddet hadisesinin 17’si hem fiili hem kelamlı, 4’ü ise kelamlı olarak vuku gerçekleşmiştir. Şiddet olaylarının en çok yaşandığı yer yeniden hastaneler oldu. 21 şiddet olayının 19’u hastanelerde cereyan ederken, 1 olay aile sıhhati merkezinde, 1 olay ise alanda meydana geldi. Ay boyunca 12 hemşire, 11 tabip, 4 güvenlik vazifelisi, 3 acil sıhhat hizmetleri çalışanı, 13 de öteki branşlardan sıhhat çalışanı şiddet mağduru oldu” diye konuştu.
Durmuş, şubat ayında dikkat çeken en kıymetli noktalardan birinin de tutuklanan sayısındaki artış olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
“Ay boyunca yaşanan şiddet olaylarına imza atan 31 saldırgandan 14’ü tutuklandı. Bu durum, geçmiş periyotla kıyaslandığında, ümitvar olmamızı gerektiren önemli bir ilerlemedir. Kuşkusuz bu noktaya gelinmesindeki en kıymetli neden toplumda oluşan duyarlılıktır. Bunun yanında, gözaltına alınan saldırganların 6’sı hür bırakılırken, 7 saldırgan hakkında ise soruşturma başlatıldı. 4 saldırgan hakkında ise rastgele bir süreç yapılmadığı tespit edildi. Şubat ayında dikkat çeken bir gelişme de şiddet olaylarıyla ilgili mahkeme kararlarında gözlenmiştir. Tekirdağ’da bir tabibi hakaret ve tehditler eşliğinde bir odaya kilitleyen zanlıya mahkeme, 9 ay mahpus cezası, 12 bin 750 TL de para cezası verdi. Yozgat Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde vazifeli tabibe şiddet uygulayan saldırgana mahkeme, 5 yıl 3 ay 7 gün mahpus cezası verdi. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı Yenimahalle Semt Polikliniği’nde bir tabibi darp ettiği gerekçesiyle tutuklanan zanlı hakkında 6 yıl 9 aya kadar mahpus talebiyle dava açıldı. Temennimiz, sıhhat çalışanlarına yönelik hiçbir şiddet olayında, saldırganın yaptığının yanına kar kalmamasıdır.” (DHA)
