ANKARA – Gazeteciler Cemiyeti’nin Avrupa Birliği finansmanıyla yürüttüğü Demokrasi için Medya/Medya için Demokrasi (M4D) Projesi’nin 3. Medya Konferansı, “Haberin Ağır Bedeli” başlığıyla Ankara’da gerçekleşti.
Konferans, Gazeteciler Cemiyeti Lideri Nazmi Alım ve Avrupa Birliği Delegasyonu Siyasi İşler Kısım Lideri Elçi Müsteşar Stefano Fantaroni’nin açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmaların akabinde birinci oturumda Gazeteciler Cemiyeti Lider Yardımcısı Yusuf Kanlı M4D Projesi’nin üç yıllık çalışmalarını sundu.
Konferansta; gazeteciler, akademisyenler ve meslek örgütleri temsilcileri gazeteciliğin meselelerini ve Türkiye’de basın ve tabir özgürlüğünü ele aldı.
’73 GAZETECİ GÖZALTINA ALINDI’
Gazeteciler Cemiyeti Sekreteri Kenan Şener M4D Yıllık Medya İzleme Raporu’nu sundu. Şener, “2021’de 241 gazeteci yargılandı, 73 gazeteci gözaltına alındı, bir radyo yayıncısı öldürüldü, 115 gazeteci fizikî atağa maruz kaldı. Gazeteciler Cemiyeti’nin Özgürlük İçin Basın Raporlarında, 2021 yılı aralık ayı sonunda 23’ü hükümlü, 21’i tutuklu olmak üzere toplam 44 gazetecinin cezaevinde olduğu kayıtlara geçti. 2016’daki darbe teşebbüsünün akabinde 158’e çıkan cezaevindeki gazeteci sayısı 2020’nin sonunda 72 olarak kaydedilmişti. 2016 sonrası infaz müddetleri tamamlanarak cezaevinden çıkanlarla birlikte 2021’deki besbelli düşüşe rağmen Türkiye, 50 gazetecinin parmaklıklar arkasında olduğu Çin’in akabinde dünyada en çok gazeteci hapseden ülkeler ortasında ikinci sırada yer aldı” dedi.
‘SON 11 AYDA 668 GAZETECİ HAKİM KARŞISINDA’
Konferansın ikinci gününde Gazeteciler Cemiyeti Sekreteri Kenan Şener’in moderatörlüğünde, “Haberin Ağırlaşan Bedeli” oturumu yapıldı. Oturumda, gazeteci Hayri Demir “Haberin Bedeli” raporlarıyla 2021-2022 devri gazeteci davalarının bilançosunu sundu.
Son 11 ayda Türkiye’de 314 duruşmada 668 gazetecinin hakim karşısına çıktığını söyleyen Demir, durumun kendisi için de farklı olmadığını belirterek, “Hakkımda devam eden üç davada 32 yıla kadar mahpus cezası istemiyle yargılanıyorum” dedi. Demir, bu davalardan birisi kapsamında altı yıldır terörle bağlantılı suçlamalardan yargılandığını anlattı.
‘ÖNCE DURUŞMA SONRA ÖDÜL TÖRENİ’
Gazete Duvar etraf ve kent muhabiri Hazal Ocak ise haberleri nedeniyle hakkında açılan davalardan bahsederek örnekler verdi. “Boğazda kaçak var” başlıklı haberi nedeniyle Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun’un şikayeti sonucu terör suçlamasıyla yargılandığını anlatan Ocak, “Haberin akabinde propagandayla, linçle karşılaştım. Yalnızca bir kaçak çardak ve şömine haberi. Ben ve 3 arkadaşım terör suçlamasıyla yargılanıyor. 4 yıldan 14 yıla kadar hakkımızda mahpus cezası isteniyor. 31 Mart’ta duruşmam var. 1 gün sonra da ödül merasimine katılıp ödül alacağım. Davalar nedeniyle önemli bir adliye mesaisi de yapıyorum. Haber yaptığımız için bedel ödetilmeye çalışılıyor. Bu davalar bize açılarak meslektaşlarımız korkutulmaya çalışılıyor. Gazeteciliği yapmak, el birliğiyle yükseltmek ve gazeteciliğin hata olmadığını göstermek zorundayız. Benim de uğraşım yalnızca gazetecilik için ve haber yapmaya devam edeceğim” diye konuştu.
‘ZAMANIM MAHKEMELERDE GEÇİYOR’
Oturumda konuşan gazeteci Mustafa Güzel da, “93 yılında muhabir olarak İstanbul’a gittim. 2022 yılında ise bir cürüm makinesi olarak döndüm” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı iki hakaret davası da dahil olmak üzere hakkında 11 dava, mutlaklaşmış iki karar ve istinafta sayısından emin olmadığı birkaç evrakı bulunduğunu belirten Beğenilen, “Tam sayıyı bilmiyorum, e-devletten denetim etmeyi düşündüm fakat yeni dava açılmış olabilir diye bakmadım” sözlerini kullandı.
Olası cezalar ve yasal sonuçlar dışında sürecin çok vakit aldığını belirten Beğenilen, “Bütün vaktim mahkemelerde geçiyor, diğer bir şeye vaktim kalmıyor” dedi.
Prof. Dr. Murat Akser ise görüntü ileti ile “Medya ve Demokrasi: Dün, Bugün, Yarın” başlıklı sunumu yaptı.(DUVAR)
