KHK’li tıp hekimi F.D. geçen mayıs ayında iş yeri hekimliği imtihanına girdi. İmtihanı muvaffakiyetle geçti lakin Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı F.D.’ye çalışma sertifikası vermedi. Şu an özel bir tıp merkezinde çalışan F.D., özel kesimde iş yeri tabibi olmasının önüne ‘güvenlik soruşturması’ nedeniyle pürüz konulmasına reaksiyon göstererek bu uygulamaya son verilmesini istedi. Durumu Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’na soran HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na da karşılık geldi. Gergerlioğlu, bir tabibin imtihanı kazanmasına karşın bakanlığın sertifika vermemek için münasebetler bulduğunu belirterek, “Doktorlar yurtdışına gidiyor, istifa ediyorlar. Burada kalıp çalışmak isteyenlere iktidar mahzur koyuyor. Bu iktidarı topluma şikayet ediyorum” dedi.
‘BU TEZATIN ORTADAN KALDIRILMASINI İSTİYORUM’
F.D., iş yeri hekimliğinin ‘güvenliği’ etkileyecek bir şey olmadığını söyleyerek özel bölümde çalışmanın önüne devlet tarafından bir mahzur konulmasına mana veremediğini söyledi: “İş yeri tabibi kamu hizmeti değil, özel kesime bağlı. Bu sertifikayı vermeleri gerekiyor. Şu an özel bir hastanede çalışıyorum, yazdığım ilaçları SGK karşılıyor. Bu durum biraz daha devletle alakalı. SGK bir kamu kurumu ve benim yazdığım ilaçları veriyor. Fakat devletle hiç alakası olmayan bir kurumda çalışmama pürüz konulmasına mana veremiyorum. Bu tezatın ortadan kaldırılmasını istiyorum.”
BAKANLIK AÇIKLADI: NEDEN SERTİFİKA VERİLMEDİ?
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, mevzuyla ilgili TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurarak Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’ndan bilgi istedi. Bakanlık, F.D.’ye neden sertifika verilmediğini şu cümlelerle açıkladı: “Genel müdürlüğümüz kayıtları incelendiğinde anılan şahsın 30.05.2021 tarihinde yapılan işyeri hekimliği imtihanında başarılı olduğu fakat iş sıhhati ve güvenliği profesyonelleri ve imtihanda başarılı olan adaylarla alakalı olarak Adalet Bakanlığı tarafından yapılan kişisel sorgulama sonucunda hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmaya istinaden doküman süreçlerinin durdurulduğu anlaşılmıştır. “
GERGERLİOĞLU: ANAYASA AYAKLAR ALTINA ALINIYOR
Gergerlioğlu, bakanlığın verdiği yanıtın Anayasa’ya muhalif olduğunu söyleyerek bu karşılığı kabul etmeyeceklerini belirtti. Gergerlioğlu şunları söyledi: “İktidarın tüm üniteleri hukuksuzluğa ve Anayasa’yı çiğnemeye devam ediyor. 7081 No’lu KHK’lerin yasalaştırılmasıyla ilgili yasanın 9’ncu unsurunda iltisakı olanların iş yeri hekimliği evraklarının bakanlıkça iptal edilebileceğine istinaden bakanlıktan, takipsizlik-beraat olmadıkça ‘hakkınızda yürütülen soruşturmalara istinaden imtihanı kazandığınız halde işyeri hekimliği, iş yeri güvenliği uzmanı dokümanlarınızı vermeyiz’ diyor. Bakanlık bu sözleri kullanabilir lakin bu durum Anayasa’ya büsbütün ters. Bir KHK rejimi kurulmuştur, Anayasa ayaklar altına alınmıştır ve masumiyet karinesi yok sayılıyor. Hakkında mutlaklaşmış bir karar bulunmadan beşerler terörist ilan edilmekte. Bitmiş bir karar mı var, yürütülen bir soruşturma hakkında verilmiş bir karar mü var ki sen kazandığı halde imtihanın dokümanını vermeme kararı alıyorsun. KHK’ler Anayasa’ya muhalif. Bu yapılanlar rezalettir. Yüksek seslerin çıkmadığına bakmayın biz A’dan Z’ye bu OHAL devrinde yapılan hukuksuzlukların Anayasa’ya karşıt bir formda KHK rejimiyle yapıldığını biliyoruz ve bunları kabul etmiyoruz. Memleketler arası ve ulusal seviyede de bir muhalefet vekili olarak tüm gücümle haykırıyorum. Bu skandal karşılıkları kabul etmiyorum. Bu yanıtlar tarihi bir evrak niteliğinde. Bu karşılığı verenler bu tıp hukuksuzluklara imza attığı için yarın hukuk önünde yargılanacak. Sayın bakana da öteki yetkililere de bunu söylüyorum. Çok düzgün bildikleri halde bu zalimce, hukuksuzca kararlara uyarak bu dokümanları hak etmelerine karşın insanlara vermiyorlar.”
‘TOPLUMU SES ÇIKARMAYA DAVET EDİYORUM’
“Sınavı kazandığı halde bir beşere evraklarının verilmediği dünyanın neresinde görülmüş” diyen Gergerlioğlu şöyle devam etti: “Bu bir soykırım uygulaması değil midir? Düşünün tüm vatandaşlar imtihana giriyor, kimi vatandaşlar imtihanı kazandığı halde evrak alamıyor. Neden? Zira onlara iktidar yetkilileri damga vurmuş! Pekala bu ispatlanmış mı, hayır. Ancak o vatandaşlar çok kolay ayrımcılığa uğratılabilecek vatandaşlar olarak gösterilmekte. Bunu katiyen kabul etmiyoruz. Bu skandalı tüm dünyaya duyuruyorum. Aldığımız karşılık binlerce iş yeri imtihanını kazanmış tabiplerin, mühendislerin, teknikerlerin uğradığı hali göstermekte. Biz bu hukuksuzluğu ifşa edeceğiz. Kabul etmiyoruz. Topluma da şu hususta sesleniyorum: Her koyun kendi bacağından asılır, neden önemseyeyim, kulak asayım, söylenenleri neden gündemime getireyim derseniz yarın size de gelir o haksızlık. Mağdurun kimliğini sormadan, apaçık Anayasa’yı çiğneyenlere karşı tüm toplumu ses çıkarmaya davet ediyorum.”
