DUVAR – Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, Covid-19 tedavisinin akabinde birinci basın toplantısını düzenledi. Karamollaoğlu, partisinin genel merkezindeki toplantıda, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
“Toplantımızın çabucak başında, tedavi ve istirahat süreçleri devam eden hem Sn. Cumhurbaşkanı ve eşi Emine Hanım’a, hem de Meral Hanım’a bir sefer daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” diyen Karamollaoğlu, ekonomik gelişmeler ve yüksek faturalar nedeniyle esnaf ve halkın zorluk çektiğini söyledi. Saadet önderi, “Ekonominin temel çarkı olan küçük işletmeler ve esnafımız maalesef her ay daha da artan elektrik faturalarıyla boğuşuyor, ayakta kalmaya çalışıyor ve bunları ödeyemeyen kesim de kepenk indirme mecburiyetinde kalıyor. Güç faturalarının bu kadar kıymetli olması nedeniyle neredeyse kira fiyatlarını bile geçen elektrik faturalarıyla karşı karşıya kaldık. Üretime devam edebilmek ve ayakta durabilmek için de küçük işletmeler artırım yapmanın dışında bir yol bulamadılar” diye konuştu.
Karamollaoğlu “Bugün buradan bir sefer daha hem şirketlere hem de iktidara bir davette bulunuyoruz. Bıçak, kemiği dahi geçmiştir. Artırımlar ve faturalar katlanabilme eşiğini çok ancak çok aşmıştır” diyerek çeşitli teklifler sıraladı.
‘İKTİDAR ADIM ATMALI’
Karamollaoğlu, halkın reaksiyon göstermekte haklı olduğunu ve yapılan artırımların kabul edilmesinin akla uygun olmadığını aktararak, “İktidarın gerekli önlemleri almasına, bu artırımları geri çekmesine muhtaçlık var. Bir an evvel bu artırımların tekrar gözden geçirilmesine, mümkünse ortadan kaldırılmasına, makul düzeylere çekilmesine muhtaçlık vardır. Dağıtım şirketleri bilhassa bunun önlemlerini almak mecburiyetinde. Hem şirketleri kendi üzerine düşeni yapmaya hem de iktidarı adım atmaya davet ediyorum. En azından bu periyotta elektrik, doğal gaz ve akaryakıtta vergileri minimum düzeye çekmeleri gerekir hatta bunların kaldırılmasını bile muhakkak bir mühlet gündeme getirmek gerekir. Tarımda kullanılan akaryakıt için bu vergiler Avrupa’da kalkıyor, onlar yapıyor biz neden yapmıyoruz?” dedi.
‘VATANDAŞ DEHŞETLE BEKLİYOR’
Temel Karamollaoğlu, derinleşen ekonomik krize ait kelamlarını şöyle sürdürdü: “Yaşadığımız ekonomik krizin acı meyvelerini her gün yüzümüz ekşiyerek yiyoruz. Vatandaşlar, bir gün akaryakıta, sonraki gün elektrik faturasına, bir sonraki gün doğalgaz faturasına bakıp ay sonunu nasıl getireceklerini düşünerek yaşıyor günlerini. Huzurun ve sükunetin adresi olması gereken konutlarda; aile fertleri, “Acaba bu ay elektrik faturası ne kadar gelecek?” “Doğalgaz ne kadar gelecek?” diye endişeyle bekliyor.
20 yıllık bir iktidar müddetinin sonunda, gaz yağı alınamayan günlerden gele gele elektrik faturalarını ödeyemediğimiz günlere geldik. İktisadın temel çarkı olan küçük işletmeler ve esnafımız her ay daha da artan elektrik faturalarıyla boğuşuyor; ayakta kalmaya çalışıyor ve maalesef bir birden fazla da kalamıyor, kepenk indirmek zorunda kalıyor. Üretim ve tedarik merkezlerinde, eserlerin tüketiciyle buluştuğu yerlerde güç fiyatları bu derece kıymetli olması nedeniyle, neredeyse kira fiyatlarını bile geçen elektrik faturaları karşısında üretime devam edebilmek ve ayakta durabilmek bilhassa işletmeler için imkansız hale gelmiştir.”
‘NEYE NAZARAN MAKUL?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın artırım kararlarının akabinde yaptığı pek makul açıklamasını eleştiren Karamollaoğlu şunları söyledi: “Şimdilerde halkımızın reaksiyonu nedeniyle “iyileştirme” yapacaklarını söz etseler de; %100’leri aşan artırım kararlarını Sn. Erdoğan, o günlerde “gayet makul” olarak değerlendirmişti. Neye nazaran makul biz anlamakta zahmet çekiyoruz. Ve sormak istiyoruz, yapılan artırımların makul olduğu üzere;
-İnsanımızın faturalarını ödeyememesi de sizce makul mü?
-Konut ve iş yerlerine gelen faturalara insanların bir kira bedeli kadar para ödemesi de makul mü?
-Esnafımızın, gelen fatura meblağını dükkanın camına asması, böylelikle yapılan artırıma bir reaksiyon göstermesi de makul mü?
-Vatandaşımız faturasını eline alıp, toplumsal medyadan yayınladığı görüntüde “400 lira – 500 lira elektrik faturası mı olur” diye serzenişte bulunması makul mü?
-Ülkemizin farklı kentlerinde faturaları protesto etmek maksadıyla yürüyüşler düzenlenmesi makul mü?
-Sosyal medyada her gün bir öbür artırımın gündemde olması, konuşulması sizce makul mü?
Bize nazaran, yaptığınız bu fahiş artırımlardan sonra insanımızın vermiş olduğu reaksiyonlar çok makuldür. Pekala, vatandaşın yansısıyla karşılaştıktan sonra yaptığınız artırımlar size hâlâ makul geliyor mu? Hâlâ bu artırımlara makul diyorsanız, vatandaşın verdiği yansıyı de her vakit olduğu üzere “nankörlük” ve “hainlik” olarak değerlendiriyorsanız; bunu vatandaşımızın takdirine bırakıyoruz. “Yok şayet, vatandaşımız haklı; yaptığımız artırımlar makul değilmiş, anladık.” diyorsanız; o vakit bir an evvel bu artırımları geri çekin! Zira devlet makul olmayanı tercih ettiği anda zulmü tercih etmiş olur.”
‘BIÇAK KEMİĞİ DAHİ GEÇMİŞTİR’
Karamollaoğlu “Bugün buradan bir defa daha hem şirketlere hem de iktidara bir davette bulunuyoruz. Bıçak, kemiği dahi geçmiştir. Artırımlar ve faturalar katlanabilme eşiğini çok fakat çok aşmıştır” diyerek şu tekliflerde bulundu:
“Artık; Ziyanını ve birtakım masraflarını vatandaşların faturalarından tahsil etmek isteyen dağıtım şirketleri; bu güç vakitlerde halkın faydasını düşünmelidirler. Şirketler düşünmüyorsa, iktidar bu bahiste bir an önce adım atmalıdır.
Öte yandan elektrik, doğalgaz, akaryakıt üzere güç kalemlerinden alınan vergiler, en aza indirilmelidir.
Kalıcı yaz saati uygulamasına da derhal son verilmelidir.
Kamu masraflarındaki lüks harcamalar, temsil ve ağırlama masrafları kati suretle kesilmeli, buradan vatandaşlarımıza kaynak transferi yapılmalıdır.” (HABER MERKEZİ)
