Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne açılan kapatma davası, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde protesto edildi.
Eyleme, öldürülen Aleyna Can’ın annesi Fatma Yirmibeş, Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken, Aysun Yıldırım’ın annesi Hüsniye Yıldırım, Sayın Evcil’in kardeşi Sayın Kuzey, Özgecan Aslan’ın kuzeni Karanfil Aslan, Feride Gencin yengesi Selime Altun, Ceyda Yüksel’in annesi Filiz Demiral ve şiddet gören Şilan Nerman ile Dilek Sena Topuz da katıldı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’nin 12 yıl evvel kurulduğu hatırlatılan açıklamada, “12 yıl boyunca bu topraklarda ‘kadın cinayeti’ kavramını işledik. Kuşkulu bayan vefatlarında gerçekleri açığa çıkardık. Tüm bayanlarla kanunların, yönetmeliklerin yapılmasının ve uygulanmasının peşine düştük. Her ay yayınladığımız bilgilerle nasıl bir hayat savaşı verdiğimizi gösterdik” tabirleri kullanıldı.
“Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganıyla derneğin vilayet il örgütlendiği belirtilen açıklamada, “Bu topraklarda bayanların eşitlik çabasını yok sayanlar karşısında ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ diye haykıran yıldızlar kadar çok bayanla vilayet il örgütlendik, meydanları doldurduk. Bayanlar, LGBTİQ+lar, çocuklar için eşitlikçi feminizmin bayrağını her yerde dalgalandırdık ve ayak basmadığımız bir adliye dahi bırakmadık” denildi.
‘MEVCUT HUKUK TERTİBİ AÇISINDAN BİLE İÇLER ACISI’
Davanın somut bir olguya dayanmayan şikayet dilekçesine dayandırıldığı aktarılan açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Bugün itibariyle; işte tüm bu çabayı yürütmek için çabalayan Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğimize, hukuksuz ve hiçbir desteği olmayan tezlerle ‘kanuna ve ahlaka karşıt faaliyet yürütmek’ suçlaması ile fesih davası açıldığını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Tezleri odur ki, derneğimize yönelik yapılan çeşitli şikayet dilekçeleri mahkemece kuvvetli cürüm kuşkusu oluşturmuş. Kelam konusu dilekçeler derneğimizin ‘kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı’ üzere somut hiçbir olguya dayanmayan yazılı müracaatlardan oluşuyor. Ayrıyeten evrakta; dernek yöneticilerimize yönelik, davaya bile dönüşmemiş, kabahat oluşmamış soruşturmalar dahil bir dizi kolluk kayıtları listelenmiş. Bu hukuksuz ve hiçbir desteği olmayan argümanlarla bizlere hata uydurmaya çalışmak mevcut hukuk nizamı açısından bile içler acısıdır. Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri bayanlar lehine misyona çağırırken; onlar bu bahsin muhataplarını böylesi içi boş davalarla maksat almayı tercih ediyorlar.”
‘TÜM DEMOKRATİK KAMUOYUNA YÖNELİK BİR SALDIRI’
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneğimize açılan bu davayı, sadece kendi gayretimize yönelik bir akın olarak görmüyoruz. Bu taarruzun tüm demokratik kamuoyuna yönelik bir taarruz olduğunu biliyoruz. Bayanları ve LGBTİQ+ları şiddet karşısında yalnız bırakmak kıymetine İstanbul Sözleşmesi’nden imza çeken siyasi iktidarın; çaba edenleri yıldırma eforu, ülkedeki kaç hukuksuzluktan bağımsız değildir.”
‘NORMALLEŞTİRMEYECEĞİZ, MEŞRULAŞTIRMAYACAĞIZ’
“Sanmasınlar ki bu hukuksuzluklara alışırız. Normalleştirmeyeceğiz, meşrulaştırmayacağız. Bayan cinayetlerini durdurmak bir yana, her gün artışına bilfiil izleyenlerin devranı sona eriyor. Bu çırpınışları boşuna olduğu üzere, bu davaları da boşunadır. Bayan cinayetlerini durdurana kadar durmayacağımızı bir sefer daha ilan ediyoruz. Bayan cinayetlerini de, şiddeti de, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini de, bu hukuksuzlukları da durduracağız.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Bayan Meclisleri olarak bugüne kadar asla yalnız yürümedik. Biliyoruz ki haklı gayretimize yönelik bu akınlar karşısında da asla yalnız yürümeyeceğiz. Başta üyelerimiz, dostlarımız olmak üzere; tüm bayanları, LGBTİQ+ları ve bayanların uğraşına omuz veren tüm hassas kamuoyunu hakkımızda açılan bu fesih davası karşısında gayretimizi sahiplenmeye çağırıyoruz. Asla durmayacağız, bayan cinayetlerini durduracağız.” (HABER MERKEZİ)
