İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi Mimar Sinan’ın ‘kalfalık eseri’ olarak tanımladığı tarihi Süleymaniye Camisi’nin önünde yükselen İlim Yayma Vakfı’na ilişkin yurt binası ve binanın İBB tarafından mühürlenmesine ait tartışmalarla başladı. Gündem dışı kelam alan Fatih Belediye Lideri Ergün Turan, “Süleymaniye alanda çalışarak düzelir. Ortak akılla çözülür. İBB masa kurmalı. Süleymaniye İBB’nin de tek başına çözebileceği bir şey değil. Tüm kamu kurumlarıyla birlikte çözmemiz gereken bir konudur” dedi. İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Sebahattin Öztürk de Turan’ın getirdiği tekliflerin bir an evvel yerine getirilmesi duygusu içerisinde olduğunu belirterek, “Buradaki asıl temel külfet şu, 30 parsel konseye gittiği vakit 29 parselin yüksekliği 9.50 metre olarak kalıyor lakin yalnızca bu parselin yüksekliği 12.50 metreye çıkıyor” diye konuştu.
İBB Meclisi’nin şubat ayı oturumlarının birincisi Yenikapı Dr. Mimar Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezi’nde yapılıyor. Toplantının başında kelam alan Fatih Belediye Lideri Ergün Turan, Süleymaniye ve yakın etrafıyla ilgili kamuoyunda oluşan hassaslıktan keyifli olduğunu belirterek, “Bütün toplum kısımlarına teşekkür ediyorum. Bu farkındalıktan ben de memnunum” dedi. İstanbul’da kabul edilmiş dört Dünya Mirası alanından birinin Süleymaniye olduğuna dikkat çeken Turan, “Kültürel mirasın korunması başlığının yalnızca Süleymaniye’nin bugün konuştuğumuz silüetinden ibaret olmadığı da çok aşikar. Burada 50, 60 yıl evvel başlayan ve bu vakte dek uzanan sürecin sonunda oluşmuş estetikten uzak, sıhhatsiz bir yapılaşma, kronikleşmeye yüz tutmuş bir imar ve iskan sorununun varlığı hepimiz tarafından bilinmektedir. Burada yapılması gerekenler hem kültürel hem de toplumsal alanlarda bugün göründüğünden çok daha geniş bir çerçeveyi kapsıyor. Süleymaniye’yi bir bütün olarak düşünmek zorundayız” diye konuştu.
‘YAPILAN BİNA YASAL’
Süleymaniye’nin çok geniş bir alan olduğunu söz eden Turan özetle şöyle devam etti:
“Manzara böyleyken yasal problemler üzerinden kendi yetki ve sorumluluklarını herkes işine geldiği üzere hatırlamak yerine bütün kurum ve kuruluşlarımızla iş birliği içerisinde olmalı, düzgün niyetli müşterek çalışmalar yürütmemiz kentimizin ve Süleymaniye’nin selameti açısından tek iyi yol olarak görünüyor.
Öğrenci yurdu inşaatının yapıldığı parselin mülkiyetinin İlim Yayma Vakfı’na ilişkin olduğu kamuoyu tarafından bilinmektedir. Vakıf bu tartışmanın olduğu daha birinci günden itibaren kamuoyunun yüreğine su serpen açıklamayı yapmış ve gösterilen hassasiyete kayıtsız kalmayarak yasal haklarından fedakârlık edebileceklerini açıklamıştır. Sonuncu kararı sorumlu kurumlara bırakarak… Kimdir sorumlu kurumlar? Başta muhafaza konseyleri, sonra İBB ve sonra Fatih Belediyesi… Keşke vakıf tarafından atılan olumlu adımın İBB’deki arkadaşlarımız bakımında da bir karşılığı olsaydı.
İBB idaredeki arkadaşlarımız kendi onayının olmadığını tez ederek yasal süreci devam eden bir inşaata mühür vurdu. Buradaki hadise yasaldır fakat toplumsal bir telaş uyandırmıştır. Yasal olmasına karşın vakıf kendisi hassasiyete hürmet duyacağını açıkladı. İlgili kamu kuruluşlarını çalışmalarını yapması ve hangi sonuca vardığını iletilmesi konusunda bir açıklama yaptılar.”
‘KARARLAR BENİM DE HOŞUMA GİTMİYOR’
Proje evrakının Temmuz 2021’de muhafaza şurası tarafından onayladığını belirten Turan yaklaşık 2 buçuk yıldır İBB tarafından süreç yapılmadığı söyledi. Meclise gelmeden evvel İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’yla telefonda Süleymaniye’ye ait konuştuğunu belirten Turan özetle şunları söyledi:
“Burası sit alanı, benim de Ekrem Bey’in de onaylamama üzere bir yetkisi yok. Burada asıl olan muhafaza konseylerinin onayıdır. İBB belediye lideri hukuka uygun görmezse bunu mahkemeye taşıyabilir ya da yeni bir plan kararı üreterek şuraya götürebilir. Ekrem beyefendisi bürokrat arkadaşlarımız eksik bilgi vermiş, yanıltmış. Fatih Belediye Lideri olarak benim ya da İBB Lideri arkadaşımızın muhafaza şurasının aldığı bir karara ‘ben bu kararı uygulamak istemiyorum’ deme hakkı var mı? Benim yok, İBB liderinin da yoktur. Birçok vakit benim de hoşuma gitmeyen kararlar olmasına rağmen söylüyorum. Yasallığı konusunda tartışılması türel değildir. Burada büsbütün maddelere uygun bir bina ruhsatı vardır. İnşaat durdurulmuş. Basın eşliğinde mühürleme gösterisi yapılıyor durmuş bir inşaata. Haftaya Süleymaniye’yle ilgili bir seyahat yapalım. Süleymaniye yaklaşık 1 milyon metrekarelik bir alan. Cafcaflı atışmalarla ve beylik tenkitlerle Süleymaniye asla düzelmez. Süleymaniye alanda çalışarak düzelir. Ortak akılla çözülür. Bu masayı kurması gereken İBB’dir. Bugün Ekrem Bey’le görüştüğüm için, o da ‘haftaya alanda bunu görüşelim’ dediği için biz bu masanın kurulmasını evvelce de belirttiğimiz üzere istiyoruz. Süleymaniye İBB’nin de tek başına çözebileceği bir şey değil. Tüm kamu kurumlarıyla birlikte çözmemiz gereken bir bahistir.”
‘KARAR OLMADAN FATİH BELEDİYESİ’NİN RUHSAT VERMESİ YANLIŞ’
İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Sebahattin Öztürk de, Turan’ın getirdiği tekliflerin bir an evvel yerine getirilmesi duygusu içerisinde olduğunu belirterek, “Buradaki temel sorun şu, yaklaşık 30 parsel şuraya gittiği vakit 29 parselin yüksekliği 9.50 metre olarak kalıyor fakat yalnızca bu parselin yüksekliği 12.50 metreye çıkıyor. Yani sorunun özü imar planı değişikliğinde, bütün ada 9.50’liyken buranın 12.50’ye çıkması. Olağan İBB’ye gelen avan proje onaylanmadı. İBB tarafından onaylanan bir avan proje yok. Neden yok? Heyete gitti, ikinci kere meclis kararı alınması lazım. Bu karar alınmadan Fatih Belediyemizin buraya ruhsat vermesi yanlış. Yanlışlık buradan çıkıyor. Süleymaniye dünya mirasının olduğu bir yerde. Bir an evvel buranın her binanın röntgeni çekilerek yapılaşmaya gidilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Tekrar kelam alan Turan ise vakfa özel bir plan yapılmadığını belirterek yan parsellerdeki binaları örnek verdi.
