Düzmece mahkeme kararı, çakar takılı araçlar, telsiz ve polis yelekleri giyerek kendilerine terörle çaba polisi süsü veren şebekenin düzenlediği soygunla ilgili dava İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. 17 Aralık 2020 sabahı yaşanan soygunda 700 bin liralık altın ve para alan soyguncular kısa müddet içinde yakalanmıştı.
Ellerindeki düzmece mahkeme kararı ve telsizlerle kendilerine polis süsü vererek girdikleri konuttan 60 kilo altın ve 10 milyon dolar almayı planlayan 10’u tutuklu 20 kişilik şebekeye, yüklü ölçüde para ve altın olduğunu söyleyen kişi ise konutun 30 yıllık kâhyası çıktı. Sanıklar ortasında, Muhafaza Şube Müdürlüğüne bağlı vazife yapan bir polis de yer alıyor.
‘HAZİNENİN ÜZERİNDE OTURUYORSUN DAYI’
Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinde geçen hafta hâkim karşısına çıkan 10’u tutuklu 20 kişilik şebekeyi, Pendik’te yaşayan İçin ailesinin meskenine yönlendiren olaylar serisinin başında kâhya Mehmet Aydın’ın (68) anlatımları yer aldı. Aydın, olaydan 10 gün evvel kahvehanede görüştüğü tutuklu sanık Ali Kara’ya (52); Sevim İçin (68) ile çocukları Cihan İçin (50) ve Avukat Ferah İçin’in (51) yüklü ölçüde para ve altını meskenlerinde bulundurduğunu söyledi. Aydın’ın anlatımı üzerine Kara, Aydın’a “Sen hazinenin üzerinde oturuyorsun dayı. Bize müsaade et. Resmi polislerle, arama kararı çıkarıp parayı alırız. Sana da hisse düşecek. İş sağlam olacak. Yanlarında çalışmaya da devam edersin” demesi üzerine soyguna hazırlık başladı.
TALİMATLARI TELSİZDEN VERDİ
Ali Kara’nın olayı, tutuklu sanık Keyifli Şahin’e (44) anlatması üzerine soygun niyeti, Muhafaza Şube Müdürlüğü’nde vazifeli polis memuru sanık Tolga Uzun’a (51) aktarıldı. Şebeke geçersiz mahkeme kararı çıkardı, polis yelekleri ve telsizler temin edildi. İstanbul’daki takıma, olaydan birkaç ay evvel Ankara’dan gelip Kumburgaz’daki bir villaya yerleşen diğer bir grup de dahil oldu. Kendilerini istihbarat vazifelileri olarak tanıtan, lakin gerçekte emlakçılık yapan Sevban Yılmaz (28), eski 112 ambulans sürücüsü Fatih Güler (39) ile meslekten atılan astsubay Ahmet Yılmaz (40), Göç İdaresi’nde çalışan Mehmet Şimşek (46) ve Gökhan Göktaş’ın (30) başını çektiği ‘Ankara takımı’nın de dahil olması ile soygunun boyutu da büyüdü. Ankara’dan gelenlerin temin edilen çakar lamba takılı lüks siyah araçlarla 17 Aralık sabahı Kumburgaz’dan yola çıkan grup, Sevban Yılmaz’ın telsizde verdiği talimatlarla hareket ederek İçin Ailesi’nin yaşadığı Pendik’teki adrese ulaştı.
İÇİN AİLESİNİ BİR ODADA TOPLADILAR
Olay anında kimin hangi araca bineceği, nerede duracağı ve meskene kimlerin gireceğine dair tüm ayrıntıları belirleyen şebeke 17 Aralık günü saat 10.00 sularında apartman vazifelisi Ercan Yüksel’i de yanlarına alarak İçin Ailesi’nin dairesine girdi. Uydurma polis kimlikleri ve mahkeme kararını göstererek Cihan İçin’e yönelik FETÖ soruşturması olduğunu söyleyen şebeke üyeleri, anne Sevim İçin ile çocuklarını ve apartman görevlisini bir odada topladı. Savcılık kararı ile meskende arama yaptıklarını söyleyen bireylerin gerçekte aradıkları ise para ve altınlardı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Evde 1 saat 45 dakikaya yakın süren ‘arama işlemi’ sonrası takımın başındaki kişi, “Ev temiz” diyerek binadan ayrıldı. Olaya şaşıran İçin Ailesi bir yandan polise haber verirken, öbür yandan meskendeki eşyalarını denetim etmeye başladı. Aile üyeleri, 700 bin lira bedelindeki para ve altınlarının yerinde olmadığını fark etti. Olayın polise bildirilmesi üzerine devreye giren polis soyguncuları kısa müddette yakaladı. 1,5 yıl kadar süren savcılık soruşturma sonrası açılan davada birinci savunmaları alınan sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Bir sonraki duruşma için haziran ayına gün veren mahkeme, 10 sanığın tutukluluğunun devamına karar verdi.
‘Evi arar ne çıkarsa alırız’
Soygun planının hazırlanmasına yol açan, İçin Ailesi’nin yanında kâhya olarak çalışan Mehmet Aydın’ın verdiği bilgiler oldu. Tabirinde pişman olduğunu belirten Aydın şunları kaydetti: “Ali Kara bana, masada bulunan Keyifli Şahin ve İrfan Yağışan’ı (53) göstererek ‘Bu adamlar benim adamım ve polis’ dedi. Sonrasında Keyifli Şahin ‘Tamam biz bu işi yaparız. Mahkeme kararını alırız. Polis yeleklerini giyer meskeni ararız. Ne çıkarsa alırız’ dedi. Ben bu şahıslara ‘Benim hissem ne olacak’ dedim. Ali bana, ‘Dayı çıkan paranın yarısını polislere vereceğiz. Kalan yarısını da biz ortamızda paylaşacağız’ dedi. Olay gerçekleştikten bir gün sonra Ali’yi aradığımda bana ‘Ev boş çıkmış. Çocuklar hiçbir şey alamamışlar’ dedi. Ben de, kendisine, şaşırarak ‘Nasıl boş çıkar o denli bir şey olmamalı’ dedim. Ben bu ailenin ekmeğini yedim yıllarca. Torunumun tedavi masrafı için bu işe girdim. Çok pişmanım.”
Başka bir suçlama daha çıktı
Dava iddianamesinde, Pendik’teki yağma olayı ile ilgisi olmayan Suriyeli Omar Alfarouk Hammoush’ın (31) ismi de yer aldı. Tutuksuz sanık Hammoush’un evrakta yer almasının nedeninin ise, soruşturma kapsamında elde edilen öbür bilgiler oldu. Buna nazaran, sanıklar Özer Hoş, Sevban Yılmaz, Gökhan Göktaş ve Ahmet Yılmaz ile teması olan Hammoush, sınırdışı edilen bireylerle temasa geçiyordu. Bu bireylerden alınan yüklü ölçüde para, tekrar Türkiye’ye girişleri sağlanıyordu. Yapılan her süreç sonrası Hammoush da muhakkak bir komite alıyordu. Sevban Yılmaz ise, hudut dışı sürecini iptal ettikleri bir şahıstan 10 bin dolar aldıklarını söyledi. (HABER MERKEZİ)
