Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, “Yargıda Yapısal Islahat: Gelecek Adalet Modelinin” tanıtım programına katıldı. Davutoğlu, “Adaletin olmadığı yerde ulusal bir bekadan bahsetme imkânı yoktur. Ulusal bekaya karşı en büyük tehdit adalet eksikliğidir. Toplumu bir ortada tutacak olan fiili güç değildir, natürel ki askeri güç lazım, lakin şayet askeri güç ülkenin kaslarıyla adalet kalbidir” dedi.
Davutoğlu, “Gelecek Partisi olarak biz, 12 Aralık 2019’da siyaset sahnesine çıktığımızda ülkemizde kaygı iklimi vardı, gelecekle ilgili yeni çerçeve çizmek gereksinimi vardı. Bu bağlamda partimiz siyasi hayata yalnızca bir seçimi kazanmak ya da iktidara gelmek gayesiyle çıkmadı. Globalleşmesinin ivme kazandığı, tarihi akışın süratle seyrettiği bir devirde yeni bir vizyon ile yola çıktık. O günden bugüne yanlış giden konuları vurgulama konusunda tereddüt etmeksizin doğruya hakikat yanlışa yanlışı dedik” dedi.
‘ASKERİ GÜÇ ÜLKENİN KASLARIYSA, ADALET KALBİDİR’
“Beka; temeli itibariyle, ortak aidiyet şuuruyla başlar, lakin adalet ile mühlet gelir. Adaletin olmadığı yerde ulusal bir bekadan bahsetme imkânı yoktur” diyen Davutoğlu, adaletin olmadığı vakit ulusal bekanın çözüleceğini lisana getirerek, “Milli bekaya karşı en büyük tehdit adalet eksikliğidir. Türkiye’de tahminen de hepimizin en fazla üzerinde düşünmesi gereken; adalete inancın en alt seviyelerde seyrediyor olmasıdır. Adalete inanç zayıfladığı anda, toplumu bir ortada tutan maya, çözülür. Toplumu bir ortada tutacak olan fiili güç değildir, doğal ki askeri güç lazım. Fakat şayet askeri güç ülkenin kaslarıyla adalet kalbidir” dedi.
Davutoğlu; insanın canının, malının, aklının ve jenerasyonunun devamının adaletle mümkün olabileceğini kaydederek, “Cumhuriyet tarihinde ne vakit adalet sarsıntıya uğramışsa toplumsal nizam yerle bir oldu. Günümüzde de adaletin hak dağıtma alanı olmaktan çıkıp güç biriktirme alanı olmasıdır… Bugünkü en temel problemimiz hukukun güç tahakküm alanı olarak görülmesi” diye Türkiye’de şu anda adaletin olmadığını tabir etti.
Davutoğlu, Türkiye tarihinde yaşanan olayları anımsatarak, “Maalesef bizim Cumhuriyet tarihi devrimizde yargının gücü elinde tutanların diğerlerini cezalandırma aracı olarak görüldüğü, gücü elinde tutmayanların lakin ‘Gücü elde edersek başkalarını de fiilen denetim altında tutarız’ dediği alanlara dönüştü” diye konuştu.
‘TÜRKİYE CAZİP ÜLKE OLARAK GÖRÜLEBİLİR Mİ?’
Davutoğlu, “Bir ülke için en büyük prestij kaybı adaletsizliğin dışa yansımasıdır” diyerek, yatırımcıların da hukukun ve adaletin olduğu yerde yatırım yaptığını ve olmadığı yerden kaçtığını söyledi. Davutoğlu, “Türkiye’nin haline baklanlar gelinebilecek ve yatırım yapılabilecek cazip ülke olarak görebilirler mi?” diye sordu.
Davutoğlu, “İki batılı gazeteciyi bizim doğumuzdaki ülkelerden nasıl çıkardığımızı biliyorsunuz. O vakit üzülürdüm ‘Bunlar hatalıysa niçin cezalandırılmadılar, hatasızsa niçin bırakılmadılar’ diye. Rahip Brunson, Deniz Yücel ve Cemal Kaşıkçı olayı bunlardan farklı değil” dedi.
‘ÖNCE ZİHNİYET DEĞİŞİMİ’
Davutoğlu, zihniyet yenilenmesi gerektiğini savunarak, “Kapsamlı ıslahat için evvel zihniyet yenilenmesi gerektiğine inanıyoruz. Adalet prensibinin hukuk devletiyle birleştirileceği bir zihniyet yenilenmesi. Hukuk eğitiminde başlayarak, bütün hukuk fakültelerinin röntgenini çekerek, vicdan sahibi yargıçların hukuk sistemine sağlanması üzerine nasıl bir zihniyet yenilenmesi gerektiğini ortaya koyduk” diye konuştu.
‘HUKUK EĞİTİMİ BEŞ YILA ÇIKACAK’
Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Emrah Kılıç, hukuk eğitimi ve hukuk fakültesindeki sıkıntılara ait sunum yaparak, partilerinin getireceği yenilikleri açıkladı. Kılıç’ın açıklamasına nazaran Gelecek Partisi’nin hukuk fakültelerinin eğitim mühletini beş yıla çıkaracak, kâfi altyapısı ve akademik takımı bulunmayan hukuk fakülteleri kapatılacak.
Kılıç, “Hukuk fakültelerine akreditasyon zaruriliği getirilecek” diyerek, bir akreditasyon ünitesinin oluşturulacağını bildirdi. Kılıç, “Adliye ve Türkiye Barolar Birliği iş birliği ile öğrenciler adliyelerde zarurî eğitime tabu tutulacaktır” dedi. Emrah Kılıç, adalet meslek yüksek okulu mezunlarının dikey geçiş sınavıyla hukuk fakültelerine geçişinin engelleneceğini söyledi.
Gelecek Partisi İdare Şurası üyesi Hasan Seymen; hâkim, savcı ve avukatların mesleğe kabulüne ait yapacakları yenilikleri anlattı. Seymen, son 5-6 yıldır hâkim ve savcı alımlarında liyakat yoksulluğu olduğunu söz etti. Seymen, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra hâkim ve savcıların altı aylık eğitimden sonra görevlendirildiğini açıklayarak, “Bugün bunun sancılarını Türkiye yaşıyor” dedi.
‘MESLEĞE GİRİŞ İMTİHANINA TABİ TUTULACAKLAR’
Seymen; Türkiye’de 84 hukuk fakültesi olduğunu ve bu fakültelerin birçoklarında profesör seviyesinde hoca bile olmadığını belirtti, “Mezun olanlar niteliksiz biçimde mezun oluyor. Biz vatandaşlar olarak bu hâkim ve savcıların karşısına çıkıyoruz” diye konuştu.
Seymen, hukuk fakültesi öğrencilerinin mezun olduktan sonra mesleğe giriş imtihanına tabi tutulacağını açıklayarak, avukatlığı tercih edenlerin üç yıl avukat yardımcısı ve hâkim, savcılığı tercih edenlerin beş yıl hâkim ve savcı yardımcısı olarak çalışacağını ve mühlet sonunda bir meslek imtihanına tabi tutulacağını anlattı. Seymen, hâkimlik ve savcılık imtihanından başarılı olamayanların isimli kolluk müdürlüğü, yazı işleri, icra, cezaevleri müdürlüklerinde görevlendirileceğini açıkladı.
Seymen, avukat yardımcılığının fiyatlı yapılacağını söyleyerek, “Avukat yardımcıları avukatların yanında fiyatlı çalışacaklar. Sulh ceza, sulh hukuk üzere süreçleri yapmak için vekaletname alabilecekler” dedi.
‘HSK’DA İKİ FARKLI YAPI KURACAĞIZ’
Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün; adalette yapısal yenilenmenin nasıl yapılması gerektiğini aktardı. Yargıçlar ve Savcılar Kurulu’nu ikiye ayırarak Yargıçlar Şurası ve Savcılar Şurası olmak üzere iki başka yapı kuracaklarını belirtti. Üstün, “Yargının kalbi diyebileceğimiz ve herkesin orayı ele geçirmek için uğraş sarf ettiği Yargıçlar ve Savcılar Konseyi olarak isimlendirilen yapıyı tekrar düzenlemekle işe başladık” diye konuştu.
Üstün, Yargıçlar Heyeti ve Savcılar Kurulu’nun üzerinde yürütmenin elinin olmayacağını kaydederek, “Cumhurbaşkanının şuraya üye seçme ve Adalet Bakanlığı ve bakan yardımcısını natürel üyelikleri usulüne son verilecek” dedi. Üstün’ün anlatımına nazaran Yargıçlar Şurası 22 asil, 22 yedek üyeden oluşacak. Üyeleri bir kereye mahsus olarak 6 yıl, heyet lideri konsey üyeleri ortasından 3 yıl için seçilecek. Konseye seçilme yetkisine sahip her organ bu yetkiyi kendisine tanınan sayısın en az üçte birinin bayan olmasını sağlayacak.
‘SAVCILIK ADLİYEDEN ÇIKACAK’
Üstün, Savcılar Kurulu’nun adliye teşkilatının dışında kurulacağını kaydederek, “Yıllardan beri savcılar hâkim kürsüsünden insin biçiminde talep vardı yerine getirilemedi. Savcılık makamını büsbütün yargıçların bulunduğu binaların dışına alarak yeni bir kurum olarak düzenliyoruz. Savcılar Heyeti bir daire, 11 asıl ve 11 yedek üyeden oluşur. Konsey Lideri Adalet Bakanıdır. Heyet üyeleri bir kereye mahsus altı yıl vazife yapmak üzere seçilir” kelamlarıyla heyetin özelliklerini anlattı.
‘MAHKEME BAŞKANLIĞI KURULACAK’
Üstün mahkeme başkanlığı sistemi kurulması gerektiğini de söyledi. Üstün, “Batı ülkelerinde uygulanan ve başarılı bir sistemi kedi ülkemizde uygulamak istiyoruz. Adalet kurulları mahkeme başkanlığı sistemine dönüştürülecek. Her vilayette tek bir mahkeme başkanlığı kurulacak. Vilayet sonundaki tüm mahkeme yargıçları mahkeme başkanlığına bağlı olarak çalışacak. Mahkeme başkanlıkları bölgesi içindeki isimli ve idari hizmetlerin yasa ve gayeye uygun yürütülmesinden sorumlu ve yetkili olacaktır” diye konuştu.
Üstün, hukuk fakültelerinden mezun olanlardan oluşan bir isimli kolluk teşkilatı kurulacağını ve bu teşkilatla soruşturmaların daha tesirli yürütüleceğini belirtti.
‘ÇOKLU BARO SİSTEMİNE SON VERİLECEK’
Gelecek Partisi Aile ve Toplumsal Hizmet Siyasetleri Lideri Selen Yıldız Öztürk, avukatlıkta yapılacak yeniliklere ait yaptığı sunumda, çoklu baro sistemine son verileceğini ve tekli baroya geçileceğini lakin baro idaresinde izafî temsil sisteminin sağlanacağını söyledi.
Öztürk, “Yargılamada savunma ve tez makamları eşit hale getirilecek. Soruşturmanın saklılığı üzere tüm düzenlemeler kısıtlanacak. Avukatlık sıfat ve yetkileri güçlendirilecek” diyerek, kanıtların toplanmasında avukatların talebinin de savcılarınki üzere karşılanacağını kaydetti. Öztürk, isimli yardım ve CMK fiyatlarının avukatlık minimum tarifesine nazaran belirleneceğini, bu fiyatların KDV ve vergiden muaf olacağını açıkladı. Öztürk, hakimlik, avukatlık kanunlarının yenileneceğini ve savcılar kanunu çıkarılacağını söyledi.
AYM’DE ÜYE SAYISI 17’YE ÇIKACAK
Gelecek Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Serap Yazıcı ise Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yine yapılandırılmasına ait partilerinin tekliflerini anlattı. Yazıcı, AYM’nin 45 yaşını tamamlamış 17 üyeden oluşacağını ve bu üyelerin en az sekizinin bayan olacağını açıkladı. Yazıcı, üyelerin tamamının TBMM tarafından seçileceğini belirterek, “AYM üyelerinin beşi Yargıtay, üçü Danıştay, ikisi Sayıştay genel konseylerinin kendi üyeleri ortasından seçecekleri adaylar ortasından TBMM tarafından belirlenecek” dedi.
Yazıcı, “Üyeliğe seçilen kişi kesinlikle 12 yıllık misyon müddetini tamamladıktan sonra emekli olacak. 65 yaşına gelmişse de 12 yılı tamamlamadan üyelikten alınmayacak” diyerek, AYM’de 65 yaş hududunun kaldırılacağını söz etti.
Yazıcı, AYM’nin ferdi müracaat misyonunun devam edeceğini açıklayarak, “Bu müracaattaki mühletin 30 günden 60 güne çıkarılmasını öneriyoruz. 30 günlük kısa bir müddet. Ferdi müracaatta bulunan kişi ferdî müracaatına temel oluşturan kamu hukuku sürecinin Anayasa’ya muhalif olduğu iddiasındaysa bu sav da AYM tarafından incelenecek” dedi.
‘SİYASİ PARTİLERE DAVA İÇİN TBMM’NİN KARARI GERECEK’
Yazıcı, siyasi partilerin kapatılması ve hazine yardımından yoksun bırakılmasına ait açılacak davalara ait “Bir siyasi parti aleyhine dava açılması için o siyasi partini şiddeti emellerine ulaşmak bakımından araç olarak kullanıyor olması gerekecektir” dedi. Yazıcı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın siyasi partilere ait açtığı kapatma davalarında hesap verebilir bir pozisyonda olmadığını açıklayarak, “Bir siyasi parti aleyhine dava açılabilmesi için öncelikle TBMM’nin bu taraftan bir karar alması gerekecek” diye konuştu.
‘HÂKİM BEY’ ŞİİRİNE VESİLE OLACAK KADAR İTİMAT AZALIYORSA, SİSTEMİN MANASI OLMAZ’
ANKA’nın haberine nazaran Gelecek Partisi Adalet Siyasetleri Lideri Ali Aydın, adalete erişim hakkı konusunda yaptığı sunumda, “Sisteminiz mağdurun ziyanını gidermeye yetmiyorsa, ‘Hâkim bey’ şiirlerine vesile olacak kadar adalete olan inancı azaltıyorsanız sistemi bir manası olmadığını söz etmek isterim” dedi. Aydın, yargı bağımsızlığı için yargıçlara mesleksel dokunulmazlık ve coğrafik teminat getirileceğini açıklayarak, “Hâkim asla hakkında verilmiş bir disiplin cezası olmadan bir alt bölgeye gönderilemeyeceği üzere baktığı davalardan el çektirilerek, öteki bir bölgeye gönderilmesi de engellenecektir” dedi.
Aydın, yargıçların atamalarında itiraz ve isimli yargı kontrol yollarının getirileceğini söyledi. Aydın, toplumsal medya üzerinden yargıçların etkilenmesinin önleneceğini, davaların süratli biçimde bitirilmesinin sağlanacağını, meslek içi eğitimlere katılmayan yargı mensupları hakkında idari önlemler alınacağını, elindeki belgeleri bitirmemiş yargıçların öbür yere gitmesinin önlenmeye çalışılacağını açıkladı.
Aydın, cezaevi idarelerinin kontrollü özgürlük konusundaki “keyfi uygulamalarına” son verileceğini belirtti. Aydın, gerekçeli kararların yasal müddeti içinde yazmayan yargıçlar hakkında idari ve disiplin yaptırımları uygulanacağını söyledi. Aydın, “Türkiye’de isimli tatil uygulaması. Kimi mahkemelere yılda bir kez duruşma yapılabiliyor. Şu anda 40 gün olan isimli tatil münasebet gösterilerek duruşmaları üç, dört ay sonra erteliyorlar… Acil adalet bekleyen vatandaşlarımızı bu formda kapıda bekletmek insan haklarına karşıt uygulama. İsimli tatil katiyen kaldırılacak” dedi. (HABER MERKEZİ)
