Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci’nin, 19 Ocak 2022’ta, haklarındaki YÖK kararına istinaden açılan disiplin soruşturmalarını münasebet göstererek Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Berk Albachten, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. R. Metin Ercan ve Eğitim Fakültesi dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt’un vazifeden alınıp yerlerine atama yapılması yargıya taşındı.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Naci İnci’nin kendisini Fen Edebiyat Fakültesi dekan vekili, rektör yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu’nu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dekan vekili, öbür yardımcısı Prof. Dr. Fazıl Başkan Sönmez’i ise Eğitim Fakültesi dekan vekili olarak atamasını hukuksuz ve yönteme alışılmamış olduğunu belirterek dava açtı.
İlgili fakültelerin öğretim üyeleri açtıkları 3 davada, dekanların seçilerek atanması gerektiğini, dekan ve dekan vekillerinin atanmasının kanunen mümkün olmadığını tabir etti.
Dekanlara bugüne kadar rastgele bir YÖK kararı bildirim edilmediğini aktaran avukat Acun Papakçı, “Bu kararı talep eden dekanlara da bu kararın kendilerinde olmadığı karşılığı verilmiştir. Seçilen dekanların vazifeden alınması ile boşalan dekanlık misyonları de Prof. Dr. Naci İnci tarafından kendisi ve yardımcıları ortasında bölüşülmüştür. Bu görevlendirmenin/vekaleten atamanın hukuksuz olduğuna inanan her 3 fakültenin öğretim üyeleri İstanbul Yönetim Mahkemelerinde her fakülteyi temsilen iptal davası açmıştır” dedi.
‘ATAMA SÜREÇLERİNİN GEÇERLİLİK KURALI BULUNMUYOR’
“Açılan her 3 davada seçimin temel olduğu dekanlık misyonuna bu biçimde bir atamanın tüzel olmadığı, kâfi sayıda öğretim üyesi bulunan Boğaziçi Üniversitesinde tüm vazifelerin 3 bireyde toplanmasının kamu hizmetini aksatacağı açıklanarak atama süreçlerinin geçerlilik kaidelerinin bulunmadığı açıklanmıştır” diyen Acun Papakçı, şöyle devam etti:
“Gerçekten de Boğaziçi Üniversitesinin 3 dekanının YÖK tarafından misyondan alındığını duyuran, lakin buna ait hiçbir karar göndermeyen, sebebi hakkında dekanlara bilgi vermeyen Prof. Dr. Naci İnci’nin, dekanlık misyonlarını kendisi ve yardımcılarının üstlenmesine karar vermesi ile asıl maksadın üniversitenin idaresini 3 şahısta toplamak olduğu ortaya çıkmıştır. Dekanlık ve dekan yardımcılığının bir takım olmaması nedeniyle bu vazifelere vekaleten atama yapılması mümkün değildir. Bu nedenle atama bahis açısından da imkansız olup sakattır.”
‘BU SÜREÇTE ZİYAN DOĞMAMASI İÇİN YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTENDİ’
Zarar doğmasını engellemek için yürütmenin durdurulmasının istendiğini lisana getiren Papakçı, “Bu cins bir görevlendirmeye yetkisi olmayan, görevlendirmenin hal kaidelerini hiçe sayan, sebebi tartışmalı olan bir atamanın/görevlendirmenin iptal edileceği aşikardır. Bu süreçte ziyan doğmasını engellemek için davacı öğretim üyeleri yürütmenin durdurulmasını talep etmişlerdir. Boğaziçi Üniversitesinin öğretim üyeleri bu hukuksuzluğa karşı üzerlerine düşen misyonu yapmış ve bu hukuksuz atamaları yargıya şikayet etmiştir. Artık top İstanbul Yönetim Mahkemelerindedir” diye konuştu.
Üniversitedeki takım yapısına dikkat çeken Papakçı şunları söyledi:
“Güncel olarak Boğaziçi Üniversitesi rektör ve dekanları şu biçimdedir. Prof. Dr. Naci İnci: Rektörlük ve bir dekanlık. Prof. Dr. Fazıl Lider Sönmez: Rektör yardımcılığı ile 3 dekanlık. Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu: Rektör yardımcılığı ile iki dekanlık. Prof. Dr. Selami Kuran: Bir dekanlık. Prof. Dr. Selami Kuran yeni kurulan hukuk fakültesine kısa bir müddet evvel dışarıdan atanmış dekandır. Kendisi Boğaziçi Üniversitesinde yüksek kalitede İngilizce hukuk eğitimi vermeyi vaat etmesine rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından İngilizcesi yetersiz olduğu için hakim olarak misyon yapması kabul edilmeyen bir kişidir. Bugün Prof. Dr. Melih Bulu ile başlayan süreçte Boğaziçi Üniversitesinin düşürüldüğü durum maalesef budur.” (HABER MERKEZİ)
