2 Ocak 2021’de atanan ‘kayyım’ rektöre karşı Boğaziçi Üniversitesi’ni savunmaya devam eden akademisyenler, idare krizini ve 15 aydır süren müdahaleler sonucu oluşan kamu ziyanını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
Eski Boğaziçi rektörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, eski rektör yardımcıları Prof. Dr. Şevket Pamuk, Prof. Dr. Lale Akarun, Senato üyesi ve eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Mumcu, Üniversite İdare Heyeti üyeleri Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, Prof. Dr. Taner Bilgiç, ve Senato üyesi Prof. Dr. Çiğdem Kafescioğlu’ndan oluşan heyet, 5 ve 6 Nisan’da TBMM’yi ziyaret etti.
Heyet, 28 Şubat 2022’de Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) kaldırılması konusunda uzlaştıklarını açıklayan 6 muhalefet partisi ile HDP ve TİP temsilcileriyle görüştü.
Hem Boğaziçi’ne verilen ziyana dikkat çekmek, hem de yükseköğretim alanındaki yaygın krize deva olacak yeni yükseköğretim vizyonu konusundaki fikir ve tekliflerini paylaşmak üzere TBMM’yi ziyaret ettiklerini belirten akademisyenler, 5 Nisan’da DP, TİP, HDP ve CHP’yi, 6 Nisan’da ise Deva Partisi, GÜZEL Parti ve Saadet Partisi’ni ziyaret etti, genel liderler ile eğitim siyasetlerinden sorumlu milletvekilleriyle görüştü. Heyet daha evvel de Gelecek Partisi’ni ziyaret etmiş ve Genel Lider Ahmet Davutoğlu ile görüşmüştü.
‘KRİZ TÜM KURUMLARI VE ÖĞRENCİLERİ İLGİLENDİRİYOR’
TBMM ziyaretlerinin akabinde bir açıklama yapan kamu üniversitesi yönetişim alanında tecrübeli Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Kemal Kılıçdaroğlu (CHP), Ali Babacan (Deva Partisi), Gültekin Uysal (DP), Ahmet Davutoğlu (Gelecek Partisi), Pelvin Buldan, Mithat Sancar (HDP), Meral Akşener (İYİ Parti) ve Erkan Baş’a (TİP) yaşanan krizin Boğaziçi Üniversitesi’ne has olmadığını, Türkiye’de hala tüm yükseköğretim kurumlarını ve öğrencileri ilgilendiren ağır bir kriz yaşandığını anlattıklarını tabir etti.
Akademisyenler, 15 Temmuz 2021’de Rektör Melih Bulu’nun vazifeden alınmasına karşın, Boğaziçi Üniversitesi’ne müdahalelerin artarak sürdüğünü; doruktan inme ve hukuksuz kararlarla açılan fakülte ve enstitülerde kadrolaşmanın hızlandığını, seçilmiş dekanların vazifelerinden alındığını, üst seviye idare takımlarına kurum dışından atamalar yapıldığını, öğrenci ve öğretim üyelerine disiplin soruşturmaları açıldığını, atanmış idaresi protesto eden öğrencilere rektörlüğün şikayeti sonucu açılan davaların devam ettiğini, öğrencilerinin eğitim haklarının ihlal edildiğini anlattıklarını vurguladı.
Boğaziçi Üniversitesi’nde üst seviye idarede yer almış akademisyenlerden oluşan heyet, üniversite yerleşkelerini bir inşaat rant fırsatı olarak gören anlayıştan vazgeçilmesi gerektiğini, Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesindeki doğal ve tarihî yapının korunması için gösterdikleri çabayı da siyasîlere paylaştı. (HABER MERKEZİ)
