Nur Kaplan
ANKARA – Pandemi devrinde çalışma şartları ağırlaşan tabipler ekonomik ve özlük haklarının uygunlaştırılması için aylarca hareket yaptı. Tabiplerin g(ö)revlerinin yaşandığı süreçte birtakım tabipler yurt dışına gitmek için TTB’den uygun hal evrakı alırken, çok sayıda tabip de kamudan istifa etti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz eylül ayında ‘Ek Ödeme Yönetmeliği’ ile hayata geçirilen ‘Beyaz Reform’ sayesinde istifa eden doktor sayısında azalma olduğunu, memuriyete dönen doktor sayısında ise artış yaşandığını söyledi.
Sağlık Bakanı Koca, pandemi öncesi aylık ortalama 150 civarında uzman doktorun istifa ettiğini, 2022’de bu sayının 300’lere kadar çıktığını, ‘Beyaz Reform’ sonrası istifayla ayrılan uzman tabip sayısının aylık iki haneli sayılara düştüğünü belirtti.
HEKİM GÖÇÜ: BUNDAN SONRA GİTMEYECEK
Plan ve Bütçe görüşmelerinde CHP Balıkesir Milletvekili ve TBMM Sıhhat Kurulu Üyesi Tabip Fikret Şahin’in, “Sayın bakanım, bakınız, neden sizin yönettiğiniz Sıhhat Bakanlığı devrinde bu kadar fazla sayıda tabip yurt dışına gidiyor?” sorusu üzerine Bakan Koca, “Bundan sonra gitmeyecek” karşılığını verdi.
Bakan Koca’nın “Bundan sonra gitmeyecek” kelamlarının yanında Türk Tabipleri Birliği’nin her ay açıkladığı yurt dışında çalışma vizesi manasına gelen ‘İyi Hal Belgesi’ne başvuran doktor sayısında son 10 yılda yüksek bir artış kelam konusu. 2012 yılında ‘İyi Hal Belgesi’ alan doktor sayısı 59 iken, sıhhat çalışanlarının istifa ve emeklilik haklarının kısıtlandığı 2020 yılında bu sayı 931’e çıktı. 2021’de doküman talep eden doktor sayısı bin 405 iken, 2022’nin birinci 10 ayında 2 bin 153 doktor TTB’den ‘İyi Hal Belgesi’ aldı.
‘TEMEL MESELELERİ ÇÖZMEDEN SIHHAT SİSTEMİNİ İYİLEŞTİREMEZSİNİZ’
Türk Tabipleri Birliği İkinci Lideri Ali İhsan Ökten, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’nın “hekim istifaları azaldı” açıklamasını kıymetlendirdi. Doktor istifalarının azalmasının doktor açığının kapatıldığı manasına gelmediğini, ‘Beyaz Reform’un faydalarını görmek için daha çok erken olduğunu söyleyen Ökten, “Hekim sayısını arttırarak sıhhat sistemindeki problemleri çözemezsiniz. Doktorların çalışma şartlarının düzeltilmesi, sıhhatte şiddetin engellenmesi için şiddet yasasının çıkarılması lazım. Temel problemleri çözmeden sıhhat sistemini iyileştiremezsiniz” dedi ve şöyle devam etti:
“10 bin doktor kamudan ayrıldı. Randevular, ameliyat randevuları hala aylar sonrasına veriliyor. ‘Beyaz Reform’ sıhhat sistemindeki meseleleri çözmüşse aylar sonrasına verilen randevuların ortadan kalkması lazım. Ülkede istihdam sorunu var. Aile hekimliği olarak bilinen birinci basamağın kuvvetlendirilmesi lazım ki, hami sıhhat hizmeti ön plana geçsin. Ne kadar uzman tabip yetişirse yetişsin bu var olan problemlerin çözüleceği manasına gelmiyor. Doktorlar, bizden hala yurt dışına çıkış dokümanı alıyorlar.”
‘KIŞKIRTILMIŞ SIHHAT SİSTEMİNİN TÜMÜYLE DEĞİŞMESİ LAZIM’
Sağlık sisteminde ‘kışkırtılmış’ bir durumun yaşandığını ve bu sistemin tümüyle değişmesi gerektiğini söyleyen Ökten, Beyaz Islahat ile sıhhat çalışanlarının ekonomik ve özlük hakları bakımından birtakım iyileştirmeler yapıldığını lakin sonrasında ‘ek randevu’ ve ‘yedek hasta’ sisteminin hayata geçirilerek doktorların iş yükünün arttırıldığını tabir etti. Ökten, şunları kaydetti:
“Dünya literatüründe olmayan ‘ek randevu’, ‘yedek hasta’ üzere kavramlar getirdiniz. Mesaiden sonra doktorların çalışmalarının önünü açarak çalışma şartlarını daha makus hale getirdiniz. Halkın nitelikli sıhhat hizmeti almasını 5 dakikaya sıkıştırarak azalttınız. Kışkırtılmış sıhhat siyasetini azaltıcı hiçbir şey yapılmadı.”
