Almanya’da Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’nin (BAMF) datalarına nazaran, bu yılın birinci üç ayında 2 bin 979 Türkiye vatandaşı sığınma müracaatında bulundu. DW Türkçe’nin sorularını cevaplayan BAMF, bunlardan 2 bin 328’inin Kürt olduğunu beyan ettiğini bildirdi.
Bu da Ocak-Mart 2022 diliminde Türkiye kökenli müracaatların yüzde 78’inden fazlasının Kürtler yahut Kürt olduğunu söyleyenler tarafından yapıldığı manasına geliyor. Bu, son beş yılda ulaşılan en yüksek oran.
BAŞVURANLARIN ORANI YÜZDE 57,43
Deutsche Welle (DW) Türkçe’den Elmas Topçu’nun haberine nazaran, geçen yıllarda bu oranın çok daha düşük düzeyde seyrettiği dikkat çekiyor. Pandeminin faal olduğu 2021 yılında 7 bin 873 Türkiye vatandaşı Almanya’ya sığınma başvurusu yapmış, bunlardan 4 bin 522’si Kürt olduğunu beyan etmişti. Bu, Türkiye kökenli Kürt sığınmacıların Türkiye vatandaşları ortasında yüzde 57,43’üne tekabül ediyor. Pandeminin birinci yılı olan 2020’de de bu oranın yeniden tıpkı düzeyde seyrettiği görülüyor.
15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrasında Almanya’ya gelişlerin arttığı 2017, 2018 ve 2019 yıllarında ise Kürtlerin oranı Türkiye kökenli siyasi sığınmacılar ortasında yüzde 50’nin altında kalmıştı. Türkiye’den en çok sığınma müracaatının görüldüğü 2018 ve 2019 yıllarında iltica başvurusu yapanlar ortasında Kürtlerin oranı yüzde 40,84 ve yüzde 46,40 olarak gerçekleşmişti.
SIĞINMA HAKKI NADİREN VERİLİYOR
Pandeminin damgasını vurduğu 2020 ve 2021 yıllarında genel olarak Türkiye’den siyasi sığınmacı sayısı büyük ölçüde azalma kaydederken, Kürt olduğunu beyan ederek iltica edenlerin oranının ise bilakis artış gösterdiği dikkat çekiyor.
Sayıca görülen artışa karşın Türkiye’den yapılan siyasi sığınma müracaatlarının Kürtler açısından olumlu sonuçlanmadığı da dikkat çeken bir öteki nokta.
KABUL ORANI ÇOK DÜŞÜK
BAMF’in DW Türkçe’ye aktardığı bilgilere nazaran, Ocak-Mart 2022’nin birinci üç ayında Türkiye vatandaşlarının yaptığı müracaatlara kabul oranı ortalaması yüzde 34,10 iken, Türkiye kökenli Kürtlerin yaptığı müracaatlara tıpkı devirde verilen kabul oranının yalnızca yüzde 11,50’de kaldığı dikkat çekiyor.
2021’in tamamına bakıldığında ise sayılar daha da çarpıcı. Türkiye’den gelip de Almanya’da sığınma başvurusu yapan ve Türk olduğunu söylenlerin müracaatlarının yüzde 73,6’sı olumlu cevaplanırken Kürtlerin yaptığı sığınma müracaatlarının yalnızca yüzde 10,7’sine geçen yıl onay verildiği ortaya çıkıyor.
BAŞVURULAR ARTIYOR
Türkiye, Almanya’ya sığınma başvurusu yapılan ülkeler sıralamasında son yıllarda Suriye, Afghanistan ve Irak’ın akabinde dördüncü sırada yer alıyor.
Pandemi önlemlerinin global çapta gevşemeye başladığı son aylarda Almanya’da yapılan Türkiye kökenli sığınma müracaatlarında da tekrar artış görülüyor. BAMF’ın bilgilerine nazaran, geçen yılın tamamında Türkiye kökenlilerin yaptığı sığınma başvurusu sayısı 7 bin 873 olurken yalnızca bu yılın birinci üç ayında, yani Ocak-Mart 2022’de yapılan müracaat sayısı şimdiden 2 bin 979’a ulaştı.
SINIR DIŞI EDİLME VAKALARI
Almanya’da son aylarda çok sayıda Kürt siyasi sığınmacının hudut dışı edilmesi ve bunun engellenmesi için yapılan dayanışma kampanyaları mevzuyu tekrar gündeme taşıdı. Alman hükümetine bu mevzuda bir soru önergesi yönelten muhalefetteki Sol Parti’li Clara Bünger de bilhassa Türkiye’ye yapılan hudut dışılarına dair sayıları sordu.
Buna nazaran, pandeminin damgasını vurduğu ve siyasi sığınma müracaatlarının aslında genel olarak düşük kaldığı 2021 yılında Türkiye’ye hudut dışı edilen kişi sayısı toplamda 361 olarak açıklandı. Pandeminin seyahat şartlarını radikal biçimde kısıtladığı 2020’de bu sayı 79 olarak kayıtlara geçmişti. Pandemi başlamadan evvelki yıl 2019’da bile bunun 154 olduğuna dikkat çeken Bünger, bu duruma son verilmesini talep ediyor.
Federal sisteme sahip Almanya’da sığınmacıların hudut dışı edilmesi eyaletlerin içişleri bakanlıklarının sorumluluğunda. Hasebiyle hudut dışı edilenlerin sayısı, kökeni yahut oturum statüsü konusunda merkezi bir bilgi bankası bulunmuyor.
Türkiye’ye hudut dışı edilenlerin yalnızca sığınmacı mı yoksa kriminal geçmişi bulunanlar da olup olmadığı net olarak belirtilmiyor. Lakin uzmanlar, Alman vatandaşı yahut Almanya’da oturum hakkı olup da hudut dışı edilmenin önünde büyük türel pürüzler bulunduğuna işaret ederek, hudut dışı edilenlerin çok büyük kısmının sığınmacılar olduğundan yola çıkıyor.
‘TEHLİKE KABUL EDİLMELİ’
Alman hükümetinin bu mevzudaki tavrını eleştiren muhalefetteki Sol Parti’nin milletvekili Bünger, “Bir yandan hükümet Türkiye’de bilhassa solcuların ve Kürt muhaliflerin durumunun çok tasa verici olduğunu, geçen yıl da hatta kötüleştiğini belirtiyor. Öteki yandan ise Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi (BAMF), Kürtlerin yaptığı sığınma müracaatlarını yıllardır sırayla reddediyor” diyor.
DW Türkçe’nin sorularını cevaplayan Bünger’e nazaran BAMF artık sığınma müracaatlarını değerlendirirken esaslı bir değişikliğe gitmeli ve siyasi olarak aktif olan Kürt aktivistlerin içinde bulunduğu tehlikeyi tanımalı. Tekrar Bünger’e nazaran kelam konusu şahısların korunmaya muhtaçlığı var.
Sol Parti milletvekili, geçen yıl Türkiye’ye yapılan hudut dışılarda besbelli artış kaydedildiğini de hatırlatıyor ve “Yapılan haberlerde de görüldüğü üzere hudut dışı edilenler ortasında sıklıkla Kürt sığınmacılar var ve onları Türkiye’de keyfi tutuklamalar, azap ve ağır insan hakları ihlalleri bekliyor. Münasebetiyle da federal ve eyalet idarelerinin Erdoğan’ın Kürtlere, solculara ve muhaliflere yönelik ataklarının ‘uygulayıcısı’ eleştirisi boşuna yapılmıyor” diye de konuşuyor.
GÖÇMEN DAİRESİ NEYİ BAZ ALIYOR?
Sol Parti’li vekil Bünger, önergesinde hükümetin Türkiye’deki insan haklarına ait değerlendirmesini de sordu. Hükümet de Türkiye’de insan hakları ve hukuk devleti prensiplerinin, bilhassa muhalifler ve hükümeti eleştirenler açısından bakıldığında çok kaygı verici bulduğu karşılığı verdi. Cevabında, yargı bağımsızlığı ve terörle uğraş maddeleri üzere çok sayıda alan ile fikir örgürlüğü ile temel hak ve özgürlüklerdeki sıkıntıların devam ettiğini vurgulayan hükümet, Avrupa Birliği Kurulu’nun Türkiye ilerleme raporunda belirttiği tasaları paylaştığını da aktardı.
Alman hükümeti, ilaveten HDP’nin yasaklanmasına yönelik Anayasa Mahkemesi’nde devam eden sürece de işaret ederek solcu Kürtler üzerindeki baskının arttığının görüldüğünü de kaydetti.
‘TÜRKİYE İKİNCİ SIRADA’
Alman hükümeti, Bünger’in Kürtlerin iltica müracaatlarına neden çoğunlukla ret karşılığının verildiği sorusunu da yanıtladı. Bünger’e verilen karşılıkta, Türkiye’de sistematik azap yapıldığına dair ipuçları bulunmadığı belirtilerek Türk yahut memleketler arası sivil toplum kuruluşlarının azap yahut makus muameleye dair hadiselerin nadiren yaşandığını rapor ettiği kaydedildi.
Hükümet, BAMF’in Türkiye’den gelenlerin sığınma müracaatları için Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’ye dair durum kıymetlendirme raporları, Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin raporları, Avrupa Birliği (AB) İltica Ajansı ve diğer ülkelerin göç dairelerinin dataları ile yeni haberleri de baz aldığını da aktardı.
Almanya Yabancılar Kayıt Merkezi’nin datalarına nazaran, 31 Aralık 2021 prestiji ile Almanya’da iltica talebi reddedilmiş 802 bin 219 kişi bulunuyordu. Bunlardan 77 bin 413’ünün Türkiye kökenli olduğu haber veriliyor. Türkiye, başvurusu reddedilenlerin geldiği ülkeler listesinde Afganistan’ın akabinde ikinci sırada yer alıyor. (Kaynak)
