Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Rusya-Ukrayna gerginliğine ait, “Diplomasi ve diyaloğun sürdürülmesi ve bu formda tahlile gidilmesi hepimizin ortak dileği. Bizim için hem Gürcistan’ın hem de Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği kıymetli. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere tansiyonun düşürülmesi için Türkiye olarak bugüne kadar elimizden geleni, üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam ediyoruz” diyen Akar, Brüksel’de bir ortaya geldiği Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile görüşmesine ait ise “Gayet olumlu, yapan bir görüşme yaptık” sözlerini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) bir taraftan hudut güvenliği başka taraftan terörle uğraş faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Akar, “Ayrıca Libya, Azerbaycan üzere dost ve kardeş ülkelerde de dostlarımızın, kardeşlerimizin haklı davalarını elimizden geldiğince desteklemeye devam ediyoruz” diye konuştu.
‘ÇÖZÜME GİDİLMESİ HEPİMİZİN ORTAK DİLEĞİ’
Bölgesel olarak hassas, kritik bir devirden geçildiğini tabir eden Akar, “Böyle bir periyotta iki gün müddetle NATO Savunma Bakanları Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda başta Ukrayna olmak üzere ittifakın gündeminde bulunan savunma ve caydırıcılık hususları ele alındı, hem bölgesel hem de global gelişmeler değerlendirildi” dedi. Ukrayna-Rusya ortasındaki tansiyona yönelik de açıklamalarda bulunan Akar, AA’nın aktardığına nazaran şunları söyledi:
“Bizlerde, ilgili öteki ülkelerde ve NATO ülkelerinde bir kaygı kelam konusu. Bu kaygıyla gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Diplomasi ve diyaloğun sürdürülmesi ve bu biçimde tahlile gidilmesi hepimizin ortak dileği. Bunu vurguladık, vurgulamaya devam ediyoruz. Bizim için hem Gürcistan’ın hem de Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği değerli. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği üzere tansiyonun düşürülmesi için Türkiye olarak bugüne kadar elimizden geleni, üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam ediyoruz.”
Akar, Karadeniz’de Montrö’nün getirdiği bir statüko olduğuna dikkati çekerek, “Bu statüko ile Karadeniz’de istikrar, güvenlik ve istikrar var. Bunun da hayati kıymeti haiz olduğunu her fırsatta belirttik, belirtmeye devam ediyoruz” dedi. Görüşmelerde Güney Kafkasya’daki bölgesel iş birliğinin herkesin faydasına olduğunu söz ettiklerini de aktaran Akar, “DEAŞ, El-Kaide, PKK ve PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG ve FETÖ üzere terörün her türlüsü ile uğraş ettiğimizi, bunu sürdürdüğümüzü ve bu alanda müttefiklerimizden daha fazla iş birliği beklediğimizi de burada tekrar altını çizerek muhataplarımıza tabir ettik” diye konuştu.
‘KİLİT HUSUSLARDA GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK’
NATO Genel Sekreteri’nin yanı sıra İngiltere, Romanya, Letonya, Estonya, Kuzey Makedonya, Hollanda, Yunanistan, Bulgaristan, İtalya, İspanya ve ABD’nin de ortalarında bulunduğu çok sayıda ülkenin savunma bakanı ile görüşme fırsatı bulduğunu belirten Akar, “Hem askeri eğitim iş birliği hem de savunma sanayi mevzularını ele alma, ana, kilit bahisler hakkında görüş alışverişinde bulunma fırsatı bulduk. Bu bakımından toplantının son derece faydalı geçtiğini söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna krizine yönelik Türkiye’nin bakışı ile bölgede daha etkin rol oynamasına yönelik bir planın bulunup bulunmadığı sorusuna Akar, şu cevabı verdi: “Bizim bu bahisteki tavrımız başından beri çok açık ve net. En üst seviyede, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayıp bakanlar seviyesinde ve öteki heyetler ortası görüşmelerde daima lisana getirildi. Biz başlangıçtan itibaren konuşmalara ve görüşmelere ‘Kırım’ın işgaline karşıyız’ diye başladık. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediğimizi de söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bölgedeki gerginliğin sağduyulu ve istikrarlı bir yaklaşımla çözülmesinden yanayız ve bu manada Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin barış, diyalog, huzur ve refah içinde yaşaması bizim en samimi temennimiz.”
‘GERGİNLİĞİ TIRMANDIRICI TELAFFUZLARDAN UZAK DURULMALI’
Bakan Akar, Türkiye’nin Karadeniz’deki gerginliğin azaltılmasından yana olduğunu vurgulayarak, şu görüşleri lisana getirdi: “Gerginliğin daha fazla artmaması için ne yapılması gerekiyorsa biz bunları konuşuyor, bunları telkin ediyoruz. Bu mevzudaki görüş ve tekliflerimizi ortaya koyup müttefiklerimizle paylaşıyoruz. Gerginliği tırmandırıcı aksiyon ve telaffuzlardan uzak durulması, hareket ve telaffuzların düzgün istişare edilmesi gerektiğini söz ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye olarak üzerimize düşen siyasi, insani, tüzel, yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz.”
Gelişmeleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Akar, “Gelişmelere nazaran bizim almamız gereken önlemler neyse bunları bugüne kadar aldık, almaya devam edeceğiz” dedi. Karadeniz’e en uzun kıyısı olan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Akar, “Tüm tarafların sükunet, iş birliği, istişare, diyalog içinde faaliyetlerini yürütmelerinin herkesin faydasına olduğunu söyledik, söylüyoruz” tabirini kullandı.
‘EGE’DE, AKDENİZ’DE ZENGİNLİKLERİ ADİL BİÇİMDE PAYLAŞALIM DİYORUZ’
Bir gazetecinin, Yunanistan ile ilgilerin gerginleştiği bir periyotta Yunan mevkidaşıyla yaptığı görüşmeye ait sorusu üzerine Akar, “Yunanistan Savunma Bakanı Sayın Nikolaos Panagiotopoulos ile pek olumlu, yapan bir görüşme yaptık. Spontane gerçekleşti, gerçekçi bir görüşme oldu” dedi. Akar, görüşmede, Türkiye ve Yunanistan ortasındaki inanç artırıcı tedbirler toplantısının dördüncüsünün Ankara’da yapılması için Yunan heyete yönelik davetlerini yinelediklerini de belirtti.
Milli Savunma Bakanı Akar, şunları kaydetti: “Farklılıklarımız var, yanlışsız lakin bir ortaya gelelim, bunları tartışalım diyoruz. Maksadımız barış ve istikrar içinde, memleketler arası hukuk dahilinde tarafların bölgenin zenginliklerinden istifade etmesi. Bunu kaç sefer lisana getirdik. Ege’de, Akdeniz’de zenginlikleri adil biçimde paylaşalım diyoruz. Bunların karşılık bulmasını bekliyoruz. Tüm bu düzgün niyetli yaklaşımımıza karşın müttefiklik ruhuna ters formda provokatif, gerginliği tırmandırıcı aksiyon ve telaffuzlara maalesef devam ediyorlar. Bunlarla ilgili milletlerarası hukuk ve ikili mutabakatlarımız var. Siz Lozan Antlaşması’nı, Paris Antlaşması’nı yok sayamazsınız. Altında imzanız olan bu mutabakatların istediğiniz hususlarını uygulayacaksınız, istemediklerinizi uygulamayacaksınız. Dünyada bu türlü bir şey yok.”
‘SİLAHLANMA SEVDASI YUNAN HALKINI RAHATSIZ EDİYOR’
Bazı Yunan siyasalların konuşmalarının ve aksiyonlarının temelinde yayılmacı bir anlayışın olduğunu belirten Akar, Türkiye’ye yönelik yapay bir tehdit algısı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Buna bağlı olarak bir ‘silahlanma sevdasına giren’ Yunanistan’ın birtakım ittifaklar peşinde koşmaya çalıştığını söyleyen Akar, “Biz de ‘Bunlar beyhude gayretler’ diyoruz. Esasen akil, aklı başında Yunanlar da bunu söz ediyorlar. Bu kadar ekonomik sorun varken bir silahlanma sevdasıyla Yunan halkının imkanlarını, fırsatlarını, maddi kaynaklarını heba etmek öncelikle ve bilhassa Yunan halkını rahatsız ediyor, onun yükünü artırıyor” dedi.
‘BAZI AB MENSUPLARI, KÖRÜ KÖRÜNE YUNAN YANLISI’
Akar, şu sözleri kullandı: “Türkiye coğrafyası, nüfusu, ordusu, iktisadı, tarihi ve kıymetleriyle güçlü bir devlet. Ama Türkiye hiç kimseye karşı bir tehdit değil. Bunun görülmesi, bilinmesi lazım. Türkiye hem bölgesel hem de global barışın ve istikrarın teminatı olmaya yahut global ve bölgesel barışa katkı sağlamaya devam ediyor. Bizim durumumuz budur. Türkiye emniyetli, güçlü ve faal bir müttefik. Bunu herkesin bilmesi lazım.”
Yunanistan’ın Türkiye ile olan meselelerini Türkiye-NATO, Türkiye-AB, Türkiye-Avrupa sorunu haline dönüştürmeye çalışmasını büyük bir yanlış olarak nitelendiren Akar, “Diğer taraftan birtakım Avrupalı dostlarımızın, AB’deki, NATO’daki birtakım dostlarımızın bunu bu türlü algılaması da esef verici. Taraf tutmamaları lazım. Bu bahiste maalesef AB mensuplarının bilhassa kimileri Türk-Yunan sıkıntılarında önyargılı, tek taraflı ve körü körüne Yunan yanlısı. Gerçekleri bir tarafa bırakmak, göz arkası etmek suretiyle adeta olayı çözmemek için ateşe akaryakıt dökmek biçiminde bir yaklaşım sergiliyorlar” diye konuştu.
YUNANİSTAN’A ‘MÜLTECİ’ ELEŞTİRİSİ
Türkiye’nin çok sayıda Suriyeli mülteciye mesken sahipliği yaptığını, insani yardımda bulunduğunu söz eden Akar, şunları söyledi: “Hal böyleyken Yunanistan’a girmeye çalışanlara silahla, botlarını delmek, bazen ateş etmek suretiyle karşı koymak nitekim hiç yakışık almayan, bu çağda olmaması gereken, memleketler arası hukuk, insani bedeller, insan hakları bakımından kabulü mümkün olmayan davranışlardır. 3 yılda, 85 bin mülteciyi bilhassa denizde acımasız, canice, insanlık dışı halde karşılamışlar, ittirmişlerdir. Bunun diğer yolu olması lazım. Buna derhal son verilmeli.”
İpsala’da Yunan hudut ögeleri tarafından geri itilen 19 kişinin donarak öldüğünü hatırlatan Akar, “AB’de, öbür yerlerde insan haklarının en önde savunucusu olarak ortaya çıkanlar nerede? Avrupa’nın göbeğinde beşerler hayatlarını kaybettiler. Sağ kalanların sözleri var: ‘Soydular, bizi çıplak tuttular, paramız pulumuz gitti. Çoluğumuz çocuğumuzla mevte terk ettiler.’ diyorlar. Yunan muhataplarımızdan bunlara bir deva bulunmasını istiyoruz. Bu, insan haklarının kesin ihlalidir” tabirlerini kullandı.
‘KIBRIS’TA TÜRKİYE’NİN VARLIĞINI KABUL ETMELERİ LAZIM’
Kıbrıs’taki gelişmelere yönelik soruya Akar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin eşit hak sahibi olduğunu anlamaları, Türk varlığını kabul etmeleri lazım. Türk varlığını içlerine sindirmeleri lazım. Kimseler yokken biz vardık orada. Münasebetiyle bu tarihi art planıyla, toplumsal yapısıyla, bedelleriyle, gelişimiyle bunları görmek lazım. Oradaki insanların da Kıbrıslı kardeşlerimizin de haklarına hürmet göstermeleri lazım” karşılığını verdi.
“Türkiye’nin NATO üyeliğinin 70. yılına yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, “NATO başarılı bir savunma ittifakı. Biz de buranın tam üyesiyiz. Hasebiyle burada haklarımız, sorumluluklarımız var. Hem haklarımızı sonuna kadar kullanmak hem de sorumluluklarımızı sonuna kadar yerine getirmek için elimizden gelen çabası gösterdik, gösteriyoruz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
