Sıhhat Bakanlığı, haklarının uygunlaştırılması için greve çıkan sıhhat çalışanlarına gözdağı verdi. Sıhhat Bakanlığı İdare Hizmetleri Genel Müdürlüğü ‘göreve gelmeme, iş bırakma eylemleri’ bahisli yazıyı vilayet sıhhat müdürlüklerine gönderdi. Kelam konusu yazıda 657 Devlet Memurları Kanunu hatırlatılarak “Görevin terki ağır yaptırımlara bağlanmıştır” denildi.
Sağlık işçileri 8 Şubat’ta ‘Emek bizim kelam bizim’ diyerek Türkiye çapında grev yaptı. Sıhhat işçileri adil fiyat, sıhhate şiddete son üzere birçok talepte bulunuyor. Fakat yapılan günlük grev sonucu bakanlık taleplere kulak vermeyince sıhhat işçileri yine greve çıkacaklarını kamuoyuna açıkladı. Bunun üzerine Sıhhat Bakanlığı, Vilayet Sıhhat Müdürlüklerine yazı gönderdi. Kelam konusu yazıda sıhhat işçilerine yaptırım tehdidi yer yalıyor. Yazıda Anayasa’nın 56’ncı unsurunu hatırlatarak, “Devlet herkesin hayatını bed3en ve ruh sıhhati içinde sürdürmesini sağlamak, insan ve unsur gücünde tasarruf ve randımanı artırarak işbirliğini gerçekleştirmek maksadıyla sıhhat kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler” tabiri kullanıldı.
Bakanlık, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nu da hatırlatarak, “Devlet memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak halde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri yahut misyonlarına gelmemeleri, misyonlarına gelipte devlet hizmetlerinin yavaşlatılması, aksatılması sonucunu doğuracak hareket ve hareketlerde bulunmaları yasaktır” sözlerini kullandı. Bakanlık, saydığı bu nedenleri münasebet göstererek sıhhat çalışanlarına ihtar ve daha ağır yaptırım tehdidinde bulundu.
BAKANLIK: HAREKETLER GÖRÜNÜR OLDU
Bakanlık yazısında son olarak sıhhat işçilerinin başlattığı aksiyonlarının görünür olduğu da belirterek çalışmaların başlatıldığını açıkladı ve son olarak şöyle denildi: “Ancak açıkladığımız konular çerçevesinde bu iş ve aksiyonların vatandaşlarımızın temel hakkı olan sıhhat hizmetini aksatmaya sebep olması hiçbir münasebetle mazur görülemez. Bu nedenle sıhhat çalışanlarının üstelik global salgın devrinde sıhhat kamu hizmetini, vazifesini terk ederek yahut diğer suretle hukuka muhalif formda aksatması sonucunu doğuran her türlü davranışın disiplin mevzuatı kararları çerçevesinde kıymetlendirilmesi gerekmekte.”
AVUKAT YILDIZBAKAN: AKSİYONLAR ANAYASA GÜVENCESİNDE
Doktor ve birebir vakitte avukat olan Necmettin Yıldızbakan, bakanlığın yazısını “Aba altında sopa göstermek” olarak yorumlayarak hukuka ters olduğunu söyledi. Yıldızbakan şunları söyledi:
“Sağlık çalışanlarının yapmış olduğu hareket Anayasa’nın 34’ncü unsurunda yer alan herkes evvelce müsaade almadan silahsız ve hücumsuz toplantı ve şov yürüyüşü düzenleme hakkına sahip prensibi çerçevesinde yapılmıştır. Vilayet sıhhat müdürlüklerine gönderilen yazıda görüleceği üzere tabiplerin yapmış olduğu bu aksiyonun haklı münasebetleri olduğu açıkça ortada. Ayrıyeten sıhhat çalışanları bu süreçte sıhhat sistemini aksatmayacak halde haklı bir gayrete girmiştir. Aciller etkin olarak çalışmıştır. Burada asıl tartışılması nokta tabiplerin aksiyon yapmadaki emelleri olan adil fiyat hakkı, sıhhate şiddete hayır üzere temel unsurlardır. Hekimlerin bu haklı gayreti Anayasa teminatı altındadır. Bakanlığın bu nedenle greve çıkacak olan sıhhat çalışanlarına bu halde gözdağı vermesi hukuka uygun değil. Yapılan bu hareket sendikal faaliyet kapsamında.”
