Cihan Başakçıoğlu
İZMİR – İzmir Barosu, 17 Nisan’da İzmir Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM), sayıları net olmamakla birlikte 100 kadar Afganistanlı göçmen ve mültecinin azap ve makus muameleye maruz bırakılarak “gönüllü geri dönüş belgeleri” imzalamaya zorlandıkları ve zorla parmak basmalarının temin edildiği tarafındaki ihbarın akabinde GGM’de incelemede bulunarak açıklama yaptı.
Baronun görüşme yaptığı bireylerce, 14 Nisan tarihinde Afganistan Konsolosluk vazifelileri tarafından Geri Gönderme Merkezi’nin ziyaret edildiği ve bu ziyaretle birlikte pasaportu olmayan yabancıları Afganistan’a hudut dışı etmek için düzenlenmesi gereken dokümanları imzalamalarının istendiği bildirildi.
Göçmen ve mültecilerin bir kısmının bu evrakları imzalamak istemedikleri halde zorla parmak basmalarının sağlandığını, telefon haklarının verilmediğini ve tecrit edildiklerini anlattığı belirtilen açıklamada, tüm bu süreçler esnasında jandarma memurlarının da içeride bulundukları tabir edildi. Kelam konusu açıklamada baro, sürecin takipçisi olacağını vurguladı.
AVUKATLAR İÇERİ ALINMIYOR, ALINAN AVUKATLAR SAATLERCE BEKLETİLİYOR
GGM’de son iki gündür ise değişik bir uygulamanın yaşandığı ortaya çıktı. Çok sayıda avukat görüşme odası bulunan GGM’ye sırf 4 kişi alındığı ve rastgele bir münasebet sunulmayan bu uygulama nedeniyle birçok avukatın müvekkilleri ile görüşemediği öğrenildi. Ulaştığımız İzmir Barosu avukatlarından Mert Dinçsan, yaşananları Gazete Duvar’a anlattı. Dün müvekkili ile görüşmek için GGM’ye gittiğini belirten Dinçsan, yaşanan uygulamaya dair şunları söyledi;
“İzmir Barosu’nun mülteci isimli yardım görevlendirmesi kapsamında dün saat 14.30 üzere GGM’ye geldim. Bizden evvel gelenler de vardı. İçeride birçok görüşme odası olmasına karşın içeri yalnızca 4 avukat alıyorlar. Alınan 4 avukatı da saatlerce bekletiyorlar. Ben iki saat kadar nizamiyede bekledim. 16.30 civarı beni içeri aldılar. 45 dakika içeride bekledim. Müvekkille görüşmeden evvel belgesini görmek istedim. Mesai saatleri bitiyor diye belgeyi göstermediler ve yarın gelmemi söylediler. Bu sabah geldiğimde de 4 kişi içeri alınmıştı”
‘KEYFİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’
Kendilerine rastgele bir münasebet sunulmadığını ve idari işçi ile memurların kendileri ile görüşmediğini aktaran Dinçsan, “Hiçbir münasebet yok. Memurlar ve yönetim bizimle asla muhatap olmuyor. Kapıdaki güvenlikle muhatap oluyoruz. Müdürlerle görüşmek istediğimizi söylüyoruz. Asla müdürler bizimle görüşmüyorlar. Biz cezaevlerine de gidiyoruz bu kadar uzun sürmüyor. Uygulamanın keyfi olduğunu düşünüyoruz. Dün de bahse ait üç tane tutanak tuttuk. Dün tekraren söyledik bugün de tekraren söyledik. Hiçbir münasebet yok. ‘Dosya hazırlanıyor’ deniliyor. Bu kadar uzayan şey nedir? Bir yerden yazı da beklenmiyor sonuçta. Saatlerce bekletilen meslektaşlarımız var. Neredeyse birtakım meslektaşlarımızın bir gününü alıyor süreçler. Yönetim niçin görüşmediğine dair de rastgele bir açıklama yapmıyor. Biz uygulamanın keyfi olduğuna kanaat getirdik.” dedi.
AFGANİSTANLI MÜLTECİLERE ‘PERŞEMBE YAHUT CUMA GÖNDERECEĞİZ’ DEMİŞLER
Baronun Afganistanlı mülteciler ile yaptığı görüşme sonrası yapılan açıklamaya da değinen Dinçsan, misal tezlerin kendi müvekkili tarafından da aktarıldığını söyledi. Dinçsan, “Ben kendi müvekkilimle görüştüğümde kendilerinin yaklaşık 100-150 kişi olarak tek tek odalara alındıklarını ve istekli geri gönderme evrakına kolundan tutularak zorla parmak bastırdıklarını söyledi. Müvekkilim Türkçe bilmiyor lakin Farsça okuması yazması olmasına karşın parmak bastırılmış. Ve tekrar onlara perşembe ya da cuma günü gönderileceklerini söylemişler” dedi. (DUVAR)
