CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine ‘Tipitip’ dediğini ve İçişleri Bakanlığı internet sitesinde Soylu’nun konuşması ile ilgili kısımda, parantez içinde ‘Özgür Özel’ yazdırdığını söyledi. Dört yıl evvel MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin de kendisine ‘Tipitip’ benzetmesi yaptığını ve kendisinin “Çocukların sevdiği Tipitip olmak beyefendi üzere Gargamel olmaktan iyidir” cevabını verdiğini anımsatan Özel, Süleyman Soylu’ya da “Gargamel’in peşinde koşan bir Azman var. Gargamel’in çırağı, hata ortağı, Gargamel ne derse onu yapan. Sen olsan olsan Azman olursun. Gargamel’in Azman’ı. Gargamel veriyor istikameti yapıyorsun, yaptırıyorsun. Bu işlere girme çırak çıkarsın kardeşim” dedi.
Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
BU FİRMA İLE MECLİS NASIL İLİŞKİLENMİŞ, MECLİS LİDERİ TARAFINDAN AÇIKLIKLA TABİR EDİLMESİ GEREKİYOR: “AK Partili bütün siyasilerle fotoğrafı olan Ali Osman Akat, aralık ayında 111 kilo uyuşturucu ile yakalanmış ve mahpusa atılmış. Akat’ın Lactone firması, hepimizin elimize, yüzümüze sürdüğümüz dezenfektanları ve kolonyaları üretiyor. Meclis’te öbür marka bilmiyoruz. Biz Lactone’ları gördük. Gördüğümüzde baktık. Meclis Lideri Tekirdağlı, firma da Tekirdağlı olunca soruldu. Birinci başlarda şöyle cevaplar verildi. ‘İlgisi yok, parasız yolladılar.’ Sorduk, bu firmadan aldınız mı diye? Meclis Genel Sekreterliği şöyle bir cevap verdi: ‘Fiyat araştırdık, uygun verdiler, onlardan aldık. Ancak sonuncuyu onlardan almadık.’ İki yıl boyunca daima en düzgün fiyatı verenler, işveren içeri girince, en âlâ fiyatı vermemiş. Bunun açıklığa kavuşturulması lazım. Bir soru önergemiz var. Acilen cevaplanmasını bekliyoruz. Bunların açıklanması lazım. Bu firma, ortaya çıktı ki Avrupa Birliği’nin yolsuzlukla gayret ile ilgili raporunda; içinde çok fazla ölçüde metanol içeren eserleri AB ülkelerine satmaya çalışmış. Bu eserlerin akıbeti Türkiye’de ne olmuş? Metanol içeren bir kolonyanın bu Meclis’e alınmış olması, yalnızca milletvekilleri yok, 5 bin bireyiz burada. Bu firma ile Meclis nasıl ilişkilenmiş, bu alaka nasıl sürmüş, bunların Meclis Lideri tarafından açıklıkla tabir edilmesi gerekiyor. Dünyanın neresinde Meclis’e kolonya satan firma uyuşturucudan yakalansa ve o firmanın eserlerinin içinden zehir çıksa, mevzudur.
ZAM, ARTIRIM, ARTIRIM; RECEP TAYYİP ERDOĞAN: AKP Genel Lideri Tayyip Erdoğan dün çıkmış, fahiş fiyat artışlarının iki sebep var diyor. ‘Bu cins problemlerin tüzel değil ahlaki sebeplere dayanır’ diyor. Nitekim iki sebep ise bu nasıl tüzel değil de ahlaki? ‘Eğer ahlaki sorun var’ diyorsan, üstteki sebeplere niçin sığınıyorsun? Yetkiler alındı, o günden beri iki yakamız bir ortaya gelmiyor. İktisadın başına, dünya çapında ehil, yetenekli beşerler varken damat geldi. Bütün dünya, faizin bir sonuç olduğunu, berbat idarenin sonuç olduğunu söyledi, dinlemedi, hayır dedi. Faiz sebep, enflasyon sonuçtur; dedi. O düşürdükçe dolar fırladı. 128 milyar doları cayır cayır yaktılar. Elde avuçta kalmayınca da dolar, aralık ayında 20 liraya dayandı. Bir metot buldular sonra, beyefendi lafını yemeden, faizi artırmadan faiz artırma, faiz artırmadan faiz verme prosedürü. Bunu yaptılar. O kadar yüksek faiz verirsen millet kurdan kaçar gelir tabi. Kuru dizginleyeceğiz, diyordu. Bunun kalıcı sonuç vermeyeceğini herkes söyledi. Bugün kur 15 liraya yakın. ‘Başardım’ dediği günden sonra yüzde 50 devalüasyon yaşandı, Türk parasında. Et ve Süt Kurumu’nun yüzde 48, Türk Şeker’in yüzde artı yüzde 30 artırım yapması mı, elektrik ve doğal gaza yapılan artırımlar mı ahlaki? Şayet ahlaki bir sorun var diyorsan, bu artırımların hepsini yapan sensin. Artırım, artırım, artırım; Recep Tayyip Erdoğan. Atanmış bireylerin yaptığı artırımlardan Recep Tayyip Erdoğan sorumludur. Et ve Süt Kurumu senden habersiz artırım mı yapabilir, ahlaki sorun diyorsun. Bunların tamamı, Erdoğan’ın iradesiyle yapılan zamlardır. Ekonomiyi bu hale getiren sizin berbat yönetiminizdir, vatandaştan gizleyemezsiniz.
NE ADIMI, NE REFAH DÜZEYİ?: ‘Şartlara nazaran ek adımlar atarak insanlarımızın refah düzeyini temin etmeye çalışıyormuş.’ Ne adımı atıyorsun? Ne refah düzeyi? Eriyip giden minimum fiyat; ‘gelin enflasyonu nazaran ayarlayalım’ diyoruz, kabul etmiyorlar. Kendi vazifeye getirdiklerine ‘fahiş artırımlar yapıyorlar.’ Millet kırılıyor, kendi atadıklarına üç maaş, dört maaş, beş maaş. Vekaleten atıyorlar ki üç yerden maaş versinler diye. Esnafa, personele, memura, emekliye bulunamayan formüller, kendilerine nasıl bulunuyor? Esnafa soruyorum. Kaç aldın diye? İki sefer bin lira almış. ‘Üç sefer aldım’ diyen bir tane rastladım. Dört bin liradan ne olur, canı çıktı iki yılda, sen biliyor musun?
GARGAMEL’İN ÇIRAĞI CÜRÜM ORTAĞI: Artık geldik ‘suç işleri bakanına.’ Yaptığı konuşmada olmayan kısmı, İçişleri Bakanlığı’nda ‘Özgür Özel’ diye parantezleyerek açıklıyor. Birincisi; siyasi polemikleri bakanlığın sitesine alet etme kardeşim, mecran mı yok? Twitter’e koy, kendi internet sitene koy, partinin sitesine koy. Niçin bakanlığı alet ediyorsun. Özgür Özel ile yaptığı polemiği alet ediyor, oraya koyuyor. Ne demiş? Sayın Devlet Bahçeli, bana ‘Tipitip’ demişti, bu tutmuş iki üç yıl sonra bunu hatırlamış, Özgür Özel’e ‘Tipitip’ demiş. Sen bilmiyor musun? O bana ‘Tipitip’ dedi, ben kapıdan çıktım, 20 tane kamera, ‘ne diyeceksiniz’ dedi. Dedim ‘sevimli kahramandır, gözlüğümle de burnumla da barışığım, çocukların sevdiği ‘Tipitip’, siyasetin ‘Tipitipi olmak beyefendi üzere Gargamel olmaktan iyidir’ demiştim. Sonra bir daha Devlet Beyefendi, hiç onu kullanmadı. O metni yazana attığı fırça da siyaset tarihine geçti. ‘Bu lafın dönüşünü hesap etmiyor musunuz’ diye. Bu Tipitip lafını sen dersen, Devlet Bey’e Gargamel karşılığını hatırlatırsın. Burada bunun rolü ne, dersen. Gargamel’in peşinde koşan bir Azman var. Gargamel’in çırağı, cürüm ortağı, Gargamel ne derse onu yapan. Sen olsan olsan Azman olursun. Gargamel’in Azman’ı. Gargamel veriyor istikameti yapıyorsun, yaptırıyorsun. Bu işlere girme çırak çıkarsın, kardeşim. Elindeki İçişleri Bakanlığı’nın sitesine, konuşurken ‘Tipitip’ demiş, kimse anlamamış, parantez içine ‘Özgür Özel’ yazdırıyor. Deseydin orada. Orada daha yeterli anlardı millet. Azman…
YOKSULDAN ALINIP ZENGİNE VERİLEN BİR TERTİP İÇİNDEYİZ: ‘Adına faiz demeden daniskasını vereceğiz’ dediler. Resmi sayılar bugün çıktı. 23 Mart-31 Mart ortası sayı toplam 12,7, 13 milyar TL, kur muhafazalı mevduat için yoksuldan alındı zengine verildi. Mukayese imkânı vermesi için söyleyeyim. 20 milyon çiftçiye bir yılda verilen toplam dayanağın yüzde 40’ını bir haftada kur muhafazalı mevduata verdiler. Mazot ücretsiz olsun desek, çiftçiler bir yılda 70 milyar TL mazot yakıyorlar. Bunlar bir haftada 13 milyar TL verdiler. Çiftçinin bir yıllık gübrenin maliyeti 75 milyar TL. Fakirden alınıp zengine verilen bu türlü bir tertibin içindeyiz.
BÖYLE BİR DEVİRDE YAŞAMAKTAN UTANIYOR İNSAN: İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmaları yetmezmiş üzere Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nu kapatmaya kalkan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin neresinde bir bayan cinayeti olsa koşan, itiraz eden, ses yükselten bu türlü bir derneğin kapatılması kabul edilebilir bir şey değil. Bu türlü bir periyotta yaşamaktan hakikaten utanıyor insan.
ESAS DÜŞMAN ENAG, SUSTURMANIN PEŞİNDELER: Bloomberg’ten öğrendik hepimiz. TÜİK tarafından üretilen bilgilere alternatif oluşturacak araştırmaların metodolojileri yayınlanmadan evvel TÜİK’e gidecek, TÜİK müsaade verirse yayınlanacak, müsaade verilmezse yayınlanmayacak. Artık enflasyon konusunda konuşmak yasak. Kendilerinin dediğine inanacaksınız. Birinci mahsur, bu kurum dışında; bu kurum yalnızca enflasyon açıklamıyor, bir dizi bilgi açıklıyor. Bu bahsin ilgilisi meslek odaları, kuruluşlar, sivil toplum örgütleri; dünya kadar araştırma yapıyorlar lakin hepsini TÜİK kontrolüne bağlayacaklar. Bu kabul edilebilir bir problem değil. Temel düşmanın ENAG olduğunu… Bunlar 63 gösteriyor, bir de 63 değil ki, aslında yüzde 130 enflasyon var. Vatandaş bakkalda, manavda görüyor. Ancak TÜİK ne derse o oluyor. ENAG doğrusunu açıklıyordu, artık ENAG’ı susturmanın peşine düşmüşler.
SÖZÜNÜ TUTMAYAN SARAY YÖNETİMİDİR: Bugün geldiğimiz noktada hani ‘aralık ayı içinde doktora, sıhhat işçilerine düzgünleştirme yapacağız?’ Biz dedik ki ‘iki elimizle oy vereceğiz.’ Bir geri çekiş, çekiş o çekiş. İktidarda bugün maliyeciler ülkeyi bu hale getirdiği için ve Sayın Nebati’nin gözü ışıldayıp, sağlıkçıya döndüğünde gözünün feri söndüğü için bunlar oluyor. Üstünden beş ay geçmiş olacak hâlâ sözünüzü tutmuş değilsiniz. Kelamını tutmayan saray idaresidir.
SAHİBİNDEN SATILIK ADALET: Sayın Bekir Bozdağ tweet atmış. Biz fiili gensoru verdik. İktidar yanıt dahi vermedi. Meclis’ten gensoru yetkisini fiilen kullandık. ‘Cemal Kaşıkçı davası olarak bilinen davada mahkemenin durma ve yargılamanın nakline karar vermesi kanuna uygundur, yargı yetkisinin bölümü değildir, davanın düşmesi değildir, bu hakikati bilmelerine karşın kimi siyasalların aksi beyanı, siyasi hesapla yapılan çarpıtma yorumdur.’ O denli mi? Mesela ne dersem bunu yapmış olurum? ‘Verelim belgeyi yok mu etsinler, bizi enayi mi sanıyorsunuz?’ Bunu diyen kim? Recep Tayyip Erdoğan. Artık paranın ucunu gösterdiler, sahibinden satılık adalet. Cemal Kaşıkçı’nın çocuklarına karşı sorumluyum diyordu, Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye’nin prestijini sattılar. Bekir Bozdağ çıkmış, ‘kanuna uygun.’ Kanun koyucu bunu, senin belgeyi, suikast timini yollayanın talep edeceğini düşünerek koymamış.
‘HERHALDE BİZİM İTTİFAK DA ARMUT TOPLAMAYACAK’
Özel, açıklamalarının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu’nun “ittifak içinde ittifak” açıklamasının sorulması üzerine Özel, “Bu olumlu bir açıklamadır. Aksiye yorulacak bir açıklama değildir. Altılı mutabakat masası, ‘biz güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçtik’ diyorsa, bizim masa bozulmaz, bizim masa bu ülkeye, bu Meclis’e prestijini geri vermek, bu ülkeye yine herkesin yüzünün gülebileceği umudu vermek için bir ortaya gelmiştir. O sürecek. Daima oyunun kurallarını değiştirenlere karşı herhalde bizim ittifak da armut toplamayacak” karşılığını verdi.
‘DAVUTOĞLU DAHA NE DİYECEK’
Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu’nun “İtiraz etmeseydim başbakanlığım gitmezdi, itiraz etmeseydim benden sonraki başbakan üzere, bakanlar üzere milyarlarıma milyar katardım” tabirlerinin sorulması üzerine Özgür Özel, şunları söyledi:
“Bu açıklamaları yapan Özgür Özel değil, Kemal Kılıçdaroğlu değil. Bu açıklamaları yapan kişi, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ikinci genel lideri, üçüncü başbakanı. CHP’den ayrılan bir milletvekili eleştirince manşet. Üçüncü başbakanınız bildiriyor, ikinci genel lideriniz bildiriyor. ‘Hırsızlık yapmayın dedim, yaptılar.’ ‘Ben de sussaydım, milyarlara milyarlar katardım, benden sonraki başbakan gibi’ diyor. Daha ne diyecek? Açıklamalar ‘ahlaki değil’ diyorlar lakin açıklamalar içindeki somut durum ahlaksızlığın daniskası. Benim tanıklığım şudur. AB’ye vizesiz sirkülasyon hakkı için bizden istenen düzenlemeler vardı, içinde Siyasi Ahlak Yasası vardı, Davutoğlu Siyasi Ahlak Yasası’nı getirmeye niyetlendi, getirtmediler. 4 bakanı Büyük Divan’a göndermek istemişti. O gün o oylama ertelendi. Akabinde 4 bakan gönderilmedi. ‘Kolunu kardeşim olsa koparırım’ demişti, başını kopardılar adamın. Mutabakatla seçtiği başbakanı indirttiler, yerine Binali’yi bindirdiler. Binali Yıldırım için diyor ki, ‘onun üzere olsaydım, milyarıma milyar katardım’ diyor. Buyurun, vatandaş kendi vicdanında sorgulasın.” (HABER MERKEZİ)
