AK Parti Kocaeli Milletvekili Mehmet Akif Yılmaz, Hüseyin El tarafından kızının mecburî din dersinden muaf olması için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan müracaatta din ve vicdan özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesine reaksiyon gösterdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Yılmaz, “Adı ‘Barış’ olan, insanlığa kardeşliği, eşitliği ve güzelliği yaymayı öğreten ulu dinimiz İslam’ın okullarımızda kuşağımıza öğretilmesi ‘insan hakları ihlali’ imiş. Anayasa Mahkememiz bu türlü buyurmuş. Türkiye Müslümanlarına Ramazan armağanı. Yazıklar olsun!” dedi.
‘İNSAN HAKLARI PALAVRASINA BOYUN EĞDİLER’
Kararı ihanet olarak tanımlayan Yılmaz, “İslam diyarı Türkiye’mizin Anaysa Mahkemesi bir Yunanistan, Finlandiya, Norveç, İsveç kadar olamadı. 300 yıldır sömürge zihniyetiyle dünyanın kanını emen,40 yıldır PKK terör örgütünü silahlarıyla besleyen Avrupa’nın ‘sarı saçlı mavi gözlü insan hakları’ palavrasına boyun eğdiler! Müslümanlıkla yoğrulun yurdumda İslam’ın öğretilmesini “İnsan hakkı ihlali” olarak yaftalamak, yakın tarihimizin en büyük ihanetlerinden biri olmuştur. Bu ihanete Aziz Milletimiz asla müsaade vermez!” tabirlerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Hüseyin El, 2009 yılında Eskişehir Havacılar İlköğretim Okulu Müdürlüğü’ne başvurarak o tarihte 4. sınıf öğrencisi kızı Nazlı Tatlı El’in din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden muaf tutulmasını istedi. Okul müdürlüğü ise Ulusal Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü’nden alınan görüş doğrultusunda bu talebi reddetti.
Kısa Dalga’dan Kemal Göktaş’ın haberine nazaran okul müdürlüğünün ret yazısına eklenen Genel Müdürlük yazısında “Azınlık okulları dışında kalan birinci ve orta öğretim okullarımızda tahsil gören T.C. asıllı Hıristiyanlık ve Musevilik dinlerine mensup öğrencilerin, bu dinlerden birine mensup olduklarını belgelendirmeleri kaydıyla, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine girmelerinin zarurî olmadığı” belirtildi.
Hüseyin El, bunun üzerine nüfus cüzdanındaki İslam ibaresini çıkardı ancak bu da kızının mecburî din dersinden muaf olmasını sağlamayınca Ulusal Eğitim Bakanlığı ve Eskişehir Valiliği’ne karşı dava açtı. Ankara 1. Yönetim Mahkemesi, dava sonunda Hüseyin El’i haklı bularak muaf tutulma talebinin reddedilmesine ait kararın iptal edilmesine karar verdi.
Mahkeme kararında, AİHM’in 2007 yılında verdiği Hasan ve Hareket Güçlü kararına atıf yapıldı ve din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin içeriğinin ‘çoğulculuk anlayışı içerisinde, objektif ve rasyonel bir şekilde’ verilmediği belirtildi. Kararda, “din eğitiminin lakin bireylerin kendi isteğine, küçüklerin de yasal temsilcilerinin talebine bağlı olduğuna” vurgu yapılarak bu dersin mecburî tutulmasının hukuka muhalif olduğu söz edildi.
Ancak bakanlık ve valiliğin temyiz başvurusu üzerine Danıştay 8. Dairesi, mahkemenin bu kararını “mevzuata muhalif olduğu” gerekçesiyle bozdu. Ankara 1. Yönetim Mahkemesi’nin bu bozma kararına uyarak davanın reddine karar verdi. Mahkeme bu ret kararını 2005-2006 öğretim yılında yapılan değişlik nedeniyle, dersin çoğulcu objektif ve rasyonel bir biçimde yapıldığına ait uzman raporuna dayandırdı. Bu kararın temyiz incelemesini yapan Danıştay 8. Dairesi de ret kararını onadı.
Kararın nihaileşmesinin ardından2014 yılında Anayasa Mahkemesi’ne kişisel müracaat yapıldı. Anayasa Mahkemesi, 2014 yılında yapılan başvuruyu 7 Nisan 2022 görüştü. AYM’nin açıklanan kısa kararında “Anayasa’nın 24. unsurunun dördüncü fıkrasında teminat altına alınan ebeveynlerin eğitim ve öğretimin kendi dinî ve felsefi inançlarına nazaran yapılmasını sağlama hakkının ihlal edildiğine” karar verildiği belirtildi.
AYM’nin önümüzdeki günlerde açıklanacak olan gerekçeli kararı, din derslerinden muafiyet ve bu derslerin müfredatı konusunda Ulusal Eğitim Bakanlığı’nı bağlayıcı kararlar içermesi bekleniyor. (HABER MERKEZİ)
