Türk Tabipleri Birliği (TTB), 22 Mart Dünya Su Günü için “Ülkemizin en değerli su havzaları olan Ergene, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes havzalarında su kalitesi bedellerine yönelik izlemelerde sularımızın 4. kalite olarak tanımlanan en makûs kalitede olduğu görülüyor” açıklamasını yaptı. Birleşmiş Milletler tarafından dünyada su kaynaklarındaki kısıtlılığa dikkat çekmek hedefiyle belirlenen Dünya Su Günü’nün bu yılki teması “Yeraltı Suyunu Görünür Kılmak” olarak duyurulmuştu.
“Ülkemizin esasen yetersiz olan yerüstü ve yeraltı su kaynakları gerektiği üzere korunmamakta” diyen TTB Merkez Kurulu ve TTB Halk Sıhhati Kolu’nun yazılı açıklaması şöyle:
“Su, bütün canlılar için yaşamsal bir değere sahiptir. Lakin ömür için bu kadar kıymetli olan su kaynakları gerek dünyada gerekse ülkemizde global iklim krizi, endüstriyel kirlilik, tabiata denetimsiz bırakılan evsel ve tehlikeli atıklar, mikro ve nano plastikler, kimyasallar-tarım kimyasalları üzere çevresel nedenlerle gittikçe kirletilmekte ve tükenmektedir. Bu kirlilikten, değerli bir su kaynağımız olan yeraltı su kaynakları da hissesini almaktadır.
‘KAYNAKLAR MADENCİLİĞE, SANAYİLEŞMEYE FEDA EDİLMEKTE’
Ülkemizin zati yetersiz olan yerüstü ve yeraltı su kaynakları gerektiği üzere korunmamakta, madenciliğe, sanayileşmeye ve çarpık kentleşmeye feda edilmektedir. Çok sayıda bölgemizde içme suyu havzalarının üzerinde; siyanür liçi tekniğiyle altın madenleri başta olmak üzere maden ruhsatları verilmiş, endüstriyel tesislerin kurulmasına göz yumulmuş; hatta büyük kentlerimizin ihtiyacını karşılayan içme suyu havzaları imara bile açılmıştır. Yeraltı su kaynaklarımız da bu talandan hissesini almaktadır.
Ülkemizin en değerli su havzaları olan Ergene, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes havzalarında su kalitesi bedellerine yönelik izlemelerde sularımızın 4. kalite olarak tanımlanan en berbat kalitede olduğu görülüyor. Yeraltı su kaynaklarımızın bilinçsizce tüketilmesi sonucu başta Konya olmak üzere birçok bölgemizde obruklar oluşuyor.
‘RANT UĞRUNA TAARRUZ ALTINDA’
Ülkemizde yalnızca yeraltı su kaynaklarımız değil, tüm su kaynaklarımız rant uğruna hücum altında. TTB olarak tüm canlılara ilişkin olan su, toprak, doğal varlıklarımızın özelleştirilmesi; çok uluslu şirketlerin eline geçmesi süreçlerine karşı çabayı dün olduğu üzere bugün de kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtiriz.
TTB olarak ülkemizde suya erişimdeki eşitsizlikleri bertaraf edecek, su kaynaklarının korunmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacak, ziraî su kullanımını daha verimli hale getirecek, su havzalarımızın kirlilik riski taşıyan konut, sanayi, güç, madencilik bölümlerine karşı çok daha hassas korunmasını sağlayacak, yeraltı sularımızın denetimsiz çekimini ve kirlenmesini önleyecek su siyasetlerinin geliştirilmesinin ve uygulanmasının takipçisi olacağız.” (ANKA)
