Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Konseyi (MHK) Lideri Ferhat Gündoğdu, dönem sonuna kadar misyondan alınan 13 hakemle ilgili açıklama yaptı. Gündoğdu, ligde maç yönetemeyecek hakemlerin sav edildiği üzere rastgele bir hata örgütüyle bağlantısı olmadığını söyledi. Karar üzerinde 4 aydır çalıştıklarını söyleyen Ferhat Gündoğdu, “Listeden büsbütün ben sorumluyum” dedi.
Gündoğdu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
BU BİR PROJENİN BİRİNCİ ADIMI: Süreçten bahsedelim. Bu kararın açıklanması 48 saat olmadı. Kamuoyunda bununla ilgili çok fazla telaffuzlar oldu. Aldığımız karar operasyon yahut paklık üzere sözlerle değerlendirilmesini kabul etmiyorum. Bunlar hakikat değil. MHK olarak yaptığımız çalışmanın, bir projenin, Türk hakemliğinin geleceği için atılan adımın birinci adımıdır. Hakemlerimiz ve kurumumuz çok yıpratılıyor. Bunun bir proje ve sistem içi çalışma olduğunu bilirsek, tenkitlerimizi bu istikamette yaparsak daha yeterli olacak.
HERKESE 4 AY MÜDDET TANIDIM: TFF Lideri Nihat Özdemir ve takımının teveccühüyle vazifeye geldik. Evvelki MHK liderinin tasarrufu oldu ve 11. haftada vazifeye geldik. Ligin salahiyeti için vazifeye adapte olduk. Ligin adil bir halde oynanması için devamını sağlayacaktık. Bir yandan da yıllardır konuşulan değişim sürecinin sinyalleri verilmişti. Bunun için de bir projeyi planlamak gerekiyordu. Bir plan ve program yaptık. 4 ay boyunca aslında herkese müddet tanıdım. Buna çalışma arkadaşlarım da dahil.
KARARIN NE KADAR İSABETLİ OLDUĞUNU GÖRDÜM: Türk futboluna bir hizmet sunuyorsak ve bunu üste çıkarmak istiyorsak neler yapmalıyız diye kendi içimizde de birbirimize sorduk. 4 ayda hakem arkadaşlarımla çok ince bir çalışma yaptık. 8 Mart’ta harekete geçtik. Bu bir klasman belirleme. Bunun ismi bu. Klasman belirleme her yıl yapılır. Alışık olmadığımız mevzu klasmanlar dönem başında Temmuz ve Ağustos ayında bir de ortada belirlenir. Benden evvel Serdar Tatlı’nın devrinde klasman belirleme dört periyoda çıkarıldı. Nedeni performansı düşük olan hakem ve gözlemcilerin yıl sonuna kadar devam etmemek için bu uygulamaya gidildiğini anlattılar. Son 48 saatte bu kararın ne kadar isabetli olduğunu gördüm.
BU ARKADAŞLAR ÇOK YIPRANDI: Kriterler şunlar: MHK’nın klasman kriterleri vardır. Orada bir algoritma var. Gözlemci notu, hakemlerin maç sayısı, maçların tartı derecesi her an sizi sıralar. Bu sıralamaya nazaran talimata nazaran bir alta indirir. Listenin en altındaki yüzde yirmiye inen arkadaşlarımız klasman düşer. Bu gördüğünüz isimler ortasında oraya girmeyen isimler var. Bu soru işareti. Üç kategoride arkadaşlarımız var. Birinci kategorideki arkadaşlarımız o performans listesinde olmayan fakat hakemliğin son yıllarına gelmiş. İsimleri yıpranmış. Hakemliği itimat kaybına uğratan isimler. Her yıl 30-40 maça çıktığınızda ister istemez yıpranıyorsunuz. Bu arkadaşlarımız vakit içerisinde çok fazla yıprandılar.”
SUÇ ÖRGÜTLERİYLE BAĞLARI YOK: Bu arkadaşlarımızla birlikte şu andaki misyonlu arkadaşlarımızı rastgele bir kabahat örgütüyle ve yasa dışı yapıyla ilgisi ve bağı olmamıştır. Bütün çalışanlarımız her vakit bir inceleme ve soruşturma yapar. Bu arkadaşlarımızın hiçbirinin bunlarla ilgili bir şeyi yoktur. Konuşulmasından da son derece MHK lideri ve kurum olarak çok rahatsızız.
STATÜLERİ HAKEMLİĞİ RAHATSIZ EDİYORDU: Birtakım arkadaşlarımız bilerek yahut bilmeyerek kurumun üzerindeymiş üzere davranmaya başladılar. Bir toplum içerisinde yaşıyoruz. Rol modellerimiz var. Kimi arkadaşlarımız kendileri için olağan olan ve bulundukları statüden ötürü hakemlik müessesini rahatsız ettiği tespitini yaptık. Hakemlerden beklenen en gerçek şey rahat ve hür iradeleriyle karar vermeleriydi. Kulübe ziyan verdiklerine kesin karar verdikten sonra 10 hafta beklemeye bizim değil Türk futbolunun tahammülü yok. Sistemin önünü açmak için sistemde tıkanıklık yapan isimlerle yollarımızı ayırdık. Tercih bireyler ve sistemdi. Sistem nedeniyle bu arkadaşlarımızla yolları ayırdık.
ŞANS VERDİM KARŞILIK ALAMADIM: Verdiğimiz karar bir gün bile beklemeye tahammülü yoktu. Karar aslında 8 Mart’ta verilmedi. Son 1.5 aydır TFF liderine adım adım rapor verdim. Bütün her şeyden emin olmamız gerekiyordu. Şayet kasıtlı bir hareket, bencilce diye bir şey varsa kamuoyunda; bu türlü bir üretim yoktur. Bir de baht vermek istiyordum. Bazen bu arkadaşlarıma küçük bildiriler ve ihtar verdim. Karşılık alamadım.
HERKES BİREBİR BEDELE SAHİP: İkinci ve üçüncü kategorideki arkadaşlarım bir üst kategoriye çıkma bahtını yitiren isimler. Bunlar hakem topluluğundan çıkmadılar. Bizim için bütün arkadaşlarımız birebir pahaya sahip. En alttaki arkadaşımızla Muhteşem Lig’de maç yöneten arkadaşımız da tıpkı kıymete sahip. Bir sistem konuşacaksak, şahsî yarar ve beklentiler üzerinden çözümlemekte zorlanırız.
KABUL EDENLERİ VAR HAKEMİ YAPACAĞIZ: Kamuoyunun merak etmediği arkadaşlarımızla yollarımızı devam edeceğiz. Şayet hakemlik yapmak isterlerse alt kategoride devam edeceğiz. VAR yatırımı yapıyoruz. Bu arkadaşlarımızdan kabul edenleri VAR hakemi yapacağız.
TAMAMEN BEN SORUMLUYUM: Bunun gerisinde hiçbir kulüp yahut TFF’nin hiçbir yetkilisi yok. 31 kişi, hakem ve gözlemci bu saydığım üç kategorideki -4 aylık müşahede ve son 1.5 aylık rapor- liste hazırladık. Hiç kimseden talep gelmedi. Buna TFF liderimiz da dahil. Hiçbir kulüp dahil olmadı. Bu büsbütün benim ve heyetimin hazırladığı listedir. Bu listeden büsbütün ben sorumluyum.
SIRADA BEKLEYENLER VAR: (“Diğer hakemler bu kararı protesto edip hakemliği bırakırsa ne yapacaksınız?” sorusuna) Bu kararı alabilirler lakin hürmet duymam. Bizim 6719 hakemimiz var. Genç hakemlerimiz sırada bekliyor. Bizde grev yoktur. İstifa ise kendi kararıdır. Aşağıda bekleyen o kadar çok arkadaşımız var ki. Bir takıma oturduğumuzda o arkadaşımızın gitmesini bekliyoruz. Alttan gelen arkadaşlarımız var. Yaş ortalaması 28.5 olan 10 tane pırıl pırıl arkadaşımız var. Onların idmanlarını takip eden grubum var. Haftalık rapor veriyorlar. UEFA’dan gelen eğitimcilerimizden bu genç arkadaşlarımıza mentörlük yapmasını istiyorum.
ÇOK FAZLA PROJEM VAR: Yönetimsel meseleleri çok fazla gördüm. İrtibata açık bir beşerim. Her vakit problemleri gördüm ve izledim. Sorunu tahlil sorun üretme benim hayat usulüm. Devamlı buna baş yoruyordum. Çok fazla projem var. Kimileri çöp olmuştur. Bazen 100 fikirden bir tanesi yürürlüğe girer. Gördüğümüz aksaklığı pas geçmemek misyonumuz var. Bu taş nasıl bir taş. Duygusal bir taş. Arkadaşlarımızın ve kamuoyunun bu ıstırabına göğüs germek için bu taşa gövdeyi sokmak bizim için çok olağan.
HERKESLE GÖRÜŞECEĞİM: Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus arkadaşlarım. Şimdi onlarla konuşmadım. Fakat arayanlar oldu. ‘Toplu bir açıklama yapacağımı ve sizlerle birebir görüşeceğim’ dedim. Onlar da dinlediler. Başka arkadaşlarım da aramadı. Şimdi şaşkınlık içerisindedirler. 48 saat içerisinde temelsiz bahislerle mevzuyu öbür mecralara çekme eforu oldu. Bunların önüne çıkmak için de bu açıklamaları yapma gereği duyduk.
VAR TEKNOLOJİMİZ ÇOK DÜZGÜN: VAR odasında vazife alacak arkadaşlarımız, imtihana giriyor. 100 üzerinden 75 alamayan VAR odasına giremiyor. 40 üzerinde kliple, görsel hafızaları gelişti. Birçok eğitimimiz var. VAR teknolojimiz çok âlâ, yeterli yatırım yapılmış. Sık sık ‘Sizin VAR teknolojinizi kullanabilir miyiz?’ diye davet alıyoruz. Lakin VAR’ı da kullanan bir insan. VAR’ın birinci iki yılı sancılı geçti. VAR çizgisini de yazanlar, beşerler. Konseptin sahibi David Elleray. Sık sık VAR odasına giren hakemlere Riva’da eğitim veriyoruz.
YABANCI HAKEME KARŞIYIM: Yabancı hakem konusuna Türk insanı olarak karşıyım. Yabancı teknik yönetici bir tercihtir lakin ben Türk tercih ederim. 80 milyonluk bir ülkeyiz. İnsan kaynağıyla ilgili bir derdimiz olmamış. Yıllarca savaşlara girmişiz, küllerimizden doğmuşuz. Yabancı hakemliğe şahsi olarak taraftar değilim.
HAKEMLİĞE STANDARTLAR GETİRMEK İSTERİZ: Keşke tüm kaideler uygun olsa da profesyonel hakemlik olsa. Fakat çalışmalarımızı yapacağız, kontratlarda profesyonel hakemlerimiz bir standart maaş alacak fakat performansa dayalı prim alacaklar. Karşı değilim lakin kendi bünyemize uygun bir standart uygulamak istiyoruz.
(HABER MERKEZİ)
