İstanbul’da arkadaşları ile bir restoranda oturan Ufuk Enginler’in çantasında bulunan 700 doları çaldığı tez edilen gazeteci Metin Özkan, “para değil puro aldığını” söyledi. Tıpkı vakitte MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin eski basın danışmanı olan Özkan, kendisine ‘itibar suikastı yapmak isteyen terör örgütlerini’ suçladı.
Halk TV‘den Seyhan Avşar‘ın haberine nazaran, Özkan yürütülen soruşturma kapsamında söz verdi. “Para değil puro kutusunu aldığını” öne süren Özkan, “Bu durumun beni susturmak, tarafıma prestij suikastı yapmak için terör örgütleri tarafından birileri kullanılarak yapıldığı kanaatindeyim” argümanında bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında Ankara’da bir karakolda tabiri alınan Özkan, 23 Aralık 2021 tarihinde katıldığı bir televizyon programı sırasında avukat arkadaşı Bahadır Gökçe’nin kendisine ileti attığını belirterek, “Bahadır olayın geçtiği tez edilen yerde akşam bir arada yemek yemek istediğini yazdı. Restoran sahibinin de bilhassa yemeğe davet ettiğini yazdı. Ben müsait olmadığımı yazdım. Lakin kelam konusu restorana gitmem konusunda ısrar etti. Sonra beni televizyon binasının önünde beklediğini söyledi. Program bitip çıktığımda beni aldı ve yere gittik” tabirlerini kullandı.
‘PURO KUTUMU ALDIM VE CEBİME KOYUP, MAKAMDAN AYRILDIM’
“Restoranda bir tek masa vardı” diyen Özkan, “O masada doğum günü kutlaması için hazırlık yapan 7-8 kişi vardı. Ben başka bir masaya oturmak istedim. Lakin yer sahibi Murat Babayiğit ısrar ederek doğum günü kutlamaya hazırlanan ve daha evvel hiç tanımadığım şahısların bulunduğu masaya oturturlar. Masada müşteki (şikayetçi) bayan Ufuk Enginler ve Enginler’in eşi diye tanıtılan Ergin Kerse, yeniden öteki isimler vardı. Yemeklerimizi yerken saz çalan iki şahıs geldi. Bu sırada orada bulunan herkes üzerindeki pardesülerini, çantalarını çabucak yemek yendiğimiz masanın yan tarafında bulunan küçük masanın üzerine bıraktı. Hatta benim pardesü ve puro kutumu yerin sahibi Murat Babayiğit o masaya bıraktı. Yemeğimizi yedik, bu ortada kutlama yaptılar. Yaklaşık iki saat sonra ‘kalkalım’ dedim. Masadan kalktık. O sırada hesabın ödendiğini söylediler. Fakat kimin ödediğini söylemediler. Devamında yerin ortaklarından Murat Babayiğit, Vedat Saçaklıoğlu ve beni o yere götüren avukat Bahadır Gökçe restoranın kısımlarını bana gezdirdiler. Yemek yediğimiz masanın yanında bulunan üzerinde pardesü ve puro kutumun bulunduğu yere geldik. Restoranı gezmeden evvel pardesümü giymiştim. Puro kutum orada kalmıştı. Son geldiğimde arkadaşlarla bir arada puro kutumu aldım ve cebime koyup, makamdan ayrıldım” dedi.
O günden 2 gün sonra yerin ortaklarından Murat Babayiğit’in kendisini arayarak, ‘abi o akşam birlikte oturduğumuz doğum günü kutlanan Ufuk isimli bayanın bir ölçü parası kaybolmuş. Yere kadar gelebilir misin?’ dediğini aktaran Özkan, “Ben de gittim. Kamera manzaralarını gösterdiler. Ben de gülerek, ‘Ya ben puro kutumu aldım. Siz bunu nasıl yorumlamışsınız’ dedim. Sonrasında bayanın parasını diğer bir yerde düşürmüş olabileceği söylendi ve olay kapandı. Ta ki 22 Şubat 2022 tarihinde kelam konusu puro kutumu aldığım imgelerin yayınlanmasına kadar hiçbir arayan soran olmadı. Bu imajlar yayınlanınca ben bana iftira atıldığını ve bunun bir kurgu olduğunu söyleyerek avukatlarım vasıtasıyla yayın yasağı aldırdım. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum. Bu türlü bir harekette bulunmadım. Bulunmam mümkün de değil. Benim bu türlü bir harekette bulunmam akıl ve mantık dışı olduğu üzere hayatın olağan akışına da karşıttır. Çünkü ben ekonomik olarak gereksinimi olmayan ve hatta gereksinimi olan insanlara yardımda bulunan biriyim. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
‘SUÇSUZUM’
Sürekli televizyon programlarına konuk olarak katıldığını belirten Özkan özetle şunları söyledi: “Ülkemizin ulusal birlik ve bütünlüğü için ve tekrar ülkeye kastedenlere, terör örgütlerine karşı beyanlarda bulunuyordum. Bu nedenle de vakit zaman tehditler alıyordum. Hatta buna ait olarak tarafıma yabancı menşeili telefon numaralardan telefon açılarak hakkımda prestij suikastı yapılacağı konusunda tehditler alıyordum. Buna ait olarak Ankara Vilayet Emniyet Müdürlüğü’ne şikayette bulunmuştum. Demem o ki televizyon programlarında yaptığım açıklamalar ve savunduğum konular birilerini rahatsız etmiş olacak ki bu türlü bir suçlama ile karşı karşıya kaldım. Bu durum beni susturmak, tarafıma prestij suikastı yapmak için terör örgütleri tarafından birileri kullanılarak yapıldığı kanaatindeyim. Hakkımdaki savları kabul etmiyorum. Hatasızım. Takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum.” (HABER MERKEZİ)
